Yukarlarda En Uzaklarda
“Ne çalıyordu anımsamıyorum, ağır, hüzünlü bir şarkıydı.
Kokusunu, saçının sıcağını yanağımda duydum. Elimi beline
koyarak ince ipeğin üzerinden belinin çukuruna hafifçe
dokundum. Elini omzuma bıraktı. Kollarımda tutuyordum
onu, yavaşça dönüyorduk. Onu kucakladığım bütün yaşları,
yaşanmış, kaybolmuş güzel günlerimizi bir an yeniden
anımsadım. Başım dönüyordu. Bir daha doğmuştum. Bu
hüzün ülkesinde ilk adımlarımı atıyor ve düşmekten
korkmuyordum.”
Ölüm, bir son mudur gerçekten? Dünyevi var oluş açısından
değerlendirildiğinde, belki. Peki, ölüm nedir öyleyse? Somut yaşamın
sona ermesi mi? Ya ölüm yeni bir başlangıçsa? Belki bu dünyada, belki
başka bir boyutta...
Türkiye’de sol siyaset içinde etkin biçimde rol aldıktan sonra
Hollanda’ya iltica etmiş Fatih’in ve ailesinin hayatı, yirmi yaşındaki
kızları Akdeniz’in “şüpheli” bir tramvay kazasında ölmesi ile altüst olur.
Mutlu aile fotoğrafına kan damlamıştır. Eşi Müjgan ise Akdeniz’in
ölümünün bir kaza olmadığını düşünür. Ona göre, Fatih de suçludur.
Çünkü kitaplaştırdığı bir araştırma nedeniyle olaya mafyanın parmağı
karışmıştır. Yıllar içinde dişleriyle tırnaklarıyla oluşturdukları mutlu
yeni hayatları sona ermiştir... Ancak Fatih, eliyle gömdüğü kızını yıllar
sonra kanlı canlı karşısında gördüğünde gerçeğin gizemini çözmeye
girişecektir.
İnci Aral, Yukarlarda En Uzaklarda adlı romanında okuru yaşam ve
ölüm kavramlarını yeniden düşünmeye çağırıyor. Yapıtlarıyla
Türkiye’nin yakın tarihinin kaydını tutan yazar, bu kez bilimkurgunun
sınırlarında dolaşarak kendi yazın alanını da genişletiyor.
- Açıklama
“Ne çalıyordu anımsamıyorum, ağır, hüzünlü bir şarkıydı.
Kokusunu, saçının sıcağını yanağımda duydum. Elimi beline
koyarak ince ipeğin üzerinden belinin çukuruna hafifçe
dokundum. Elini omzuma bıraktı. Kollarımda tutuyordum
onu, yavaşça dönüyorduk. Onu kucakladığım bütün yaşları,
yaşanmış, kaybolmuş güzel günlerimizi bir an yeniden
anımsadım. Başım dönüyordu. Bir daha doğmuştum. Bu
hüzün ülkesinde ilk adımlarımı atıyor ve düşmekten
korkmuyordum.”Ölüm, bir son mudur gerçekten? Dünyevi var oluş açısından
değerlendirildiğinde, belki. Peki, ölüm nedir öyleyse? Somut yaşamın
sona ermesi mi? Ya ölüm yeni bir başlangıçsa? Belki bu dünyada, belki
başka bir boyutta...
Türkiye’de sol siyaset içinde etkin biçimde rol aldıktan sonra
Hollanda’ya iltica etmiş Fatih’in ve ailesinin hayatı, yirmi yaşındaki
kızları Akdeniz’in “şüpheli” bir tramvay kazasında ölmesi ile altüst olur.
Mutlu aile fotoğrafına kan damlamıştır. Eşi Müjgan ise Akdeniz’in
ölümünün bir kaza olmadığını düşünür. Ona göre, Fatih de suçludur.
Çünkü kitaplaştırdığı bir araştırma nedeniyle olaya mafyanın parmağı
karışmıştır. Yıllar içinde dişleriyle tırnaklarıyla oluşturdukları mutlu
yeni hayatları sona ermiştir... Ancak Fatih, eliyle gömdüğü kızını yıllar
sonra kanlı canlı karşısında gördüğünde gerçeğin gizemini çözmeye
girişecektir.
İnci Aral, Yukarlarda En Uzaklarda adlı romanında okuru yaşam ve
ölüm kavramlarını yeniden düşünmeye çağırıyor. Yapıtlarıyla
Türkiye’nin yakın tarihinin kaydını tutan yazar, bu kez bilimkurgunun
sınırlarında dolaşarak kendi yazın alanını da genişletiyor.Stok Kodu:9786052989135Boyut:14x20Sayfa Sayısı:344Basım Yeri:İstanbulBasım Tarihi:2021 KasımKapak Türü:Karton KapakDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim135,00135,00267,50135,00345,00135,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim135,00135,00267,50135,00345,00135,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim135,00135,00267,50135,00345,00135,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim135,00135,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.