İdari Yargılama HukukundaYargılamanın Yenilenmesi
Kişiler üzerinde, tek taraflı iradesi ile hukuki sonuç doğurma kabiliyetine sahip olan idare karşısında bireylerin korunması hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz bir unsurudur. Bu konudaki en etkili yol ise idarenin yargısal denetimidir. Söz konusu yargısal denetim ile hem idarenin hukuka uygunluğu denetlenmekte hem de idarenin tarafı olduğu uyuşmazlıklar çözüme kavuşturulmaktadır. Yargılama sonucunda verilecek hüküm ile uyuşmazlığın taraflarının adalete olan inançlarının sağlanması ancak maddi gerçeğin ortaya konulması ile mümkün olabilecektir. İdari yargılamanın amacı da maddi gerçeğe ulaşmak ve hukuka olan güveni arttırmaktır. Yargılama faaliyetleri sırasında tarafların hukuka olan güvenini arttırmak için, kanun yollarının bulunması gerekmektedir. Kanun yolları ile verilen bir kararın tekrar gözden geçirilmesi ve farklı bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gündeme gelebilecektir. Verilen karardan memnuniyet duymayan taraf, kararın tekrar denetlenmesi sonucunda hukuka uygun olduğuna inanmaya başlayacaktır. Ancak bu şekilde uyuşmazlığın taraflarının adalete olan inancının korunabilmesi ve tarafların hukuki olarak tatmin olabilmesi mümkün olacaktır.
Yargılama faaliyetleri, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet ettiği için, süreklilik arz etmemeli ve uyuşmazlık mutlaka bir sonuca ulaştırılmalıdır. Zira uyuşmazlıkların nihai bir çözüme ulaştırılmaması kamu düzenini de olumsuz etkileyebilecek ve hatta hukuki öngörülebilirliğin de önüne geçebilecektir. Uyuşmazlıkların sürekli gündeme gelmemesi, sürüncemede bırakılmaması, idari yargı alanında da “kesin hüküm” kurumunun uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
Kesin hüküm ile anlatılmak istenen, olağan kanun yolları aşamasını tamamlamış veya süresini geçirmiş kararların bir daha uyuşmazlık haline getirilmemesidir. Ancak kesin hüküm halini almış bir kararın mutlak doğru olduğunu kabul etmek her zaman mümkün olmayacaktır. Kesin hükmü veren hakimlerin de hata yapabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Hukuk düzeni tarafından ise, ağır hatalar sonucu verilen kararların korunması hukuk devleti, hukuk güvenliği gibi ilkeleri zedeleyebilecek niteliktedir. Bu nedenle, kesin hüküm haline gelmiş kararların da yasa ile öngörülen şartların varlığı halinde yeniden gözden geçirilmesi bir gerekliliktir. Bu gereklilik ise olağanüstü kanun yolları ile giderilebilmekte ve idari yargılama usulünde de bu konuda benimsenen yollardan birisi yargılamanın yenilenmesi yolu olarak karşımıza çıkmaktadır.
İdari yargı alanında kesin hükmün ağır hatalardan ari hale getirilmesi ve buna bağlı olarak hukuka olan güveni ve adaleti sağlama amacına hizmet eden yargılamanın yenilenmesi kurumunun önemi yadsınamaz niteliktedir. Zira bu kurum, değiştirilmemesi ve dokunulmaması benimsenmiş olan kesin hükümler için gündeme gelmekte ve aslında bu tür kararlar için köprüden önceki son çıkış işlevini görmektedir. Bundan bahisle, yargılamanın yenilenmesi kurumunun öneminin ortaya konulması, kuruma ilişkin düzenlenmelerin detaylı olarak incelenmesi ve devamında eksikliklerin tespit edilerek, bunlara ilişkin çözümlerin üretilmesi bir gerekliliktir.
Belirtilen gereklilik ve önem dolayısıyla, idari yargılama hukukunda yargılamanın yenilenmesi konusunda çalışma yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Konuya ilişkin tez çalışması yapmamızın amacı, yargılamanın yenilenmesi yolunun hukuki niteliğini, yargılamanın yenilenmesi yoluna ilişkin sebepleri ve söz konusu yolun usulünü tek bir çatı halinde detaylı olarak değerlendirmek, belirtilen yola ilişkin sorunların ortaya koymak ve bunlara yönelik güncel önerileri sunmaktır.
Konuya ilişkin değerlendirmeler yapılırken, idari yargı düzenlemelerimiz hukuk yargılaması ile paralel olduğu için özellikle hukuk yargılaması başta olmak üzere farklı disiplinlerden de faydalanılarak, yargılamanın yenilenmesi yoluna dair İdari Yargılama Usulü Kanunu’muzdaki düzenlemelerde eksik olan hususlar ve bunların sebepleri dikkatle değerlendirilmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi yoluna dair sunulan diğer eserlerden farklı olarak, çalışmamızda Anayasa Mahkemesi’nin Bireysel başvuru sonrasında vereceği kararların niteliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının yargılamanın yenilenmesi yoluna konu teşkil etmesi çok detaylı olarak incelenmiştir. Söz konusu hususlara ek olarak idari yargı alanındaki düzenlemelerin tekrar değerlendirilmesi ve eksikliklerin tespiti için, Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alan düzenlemeler ile birlikte Ceza Muhakemeleri Kanunu’ndan ve Sayıştay Kanunu’ndan özellikle faydalanılmıştır. Çalışmamızda, ulusal düzenlemelerimize yakınlık arz eden Alman Hukuku ve Fransız Hukuku düzenlemelerinden de faydalanılarak, yeniden yapılacak düzenlemelerde yol gösterici olması amaçlanmıştır. İdari yargıda yer alan yargılamanın yenilenmesine ilişkin hükümler eski Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde yapıldığı için, söz konusu Kanun’un maddeleri de bu kapsamda ele alınmıştır.
Çalışmamız üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde yargılamanın yenilenmesi yolu kavramını anlamak ve önemini ortaya koymak amacı ile, kavramın karşılaştırılmalı olarak tarihi gelişimine, hukuki niteliğine, olağan ve olağanüstü kanun yollarından farklarına, idari yargı alanında yargılamanın yenilenmesi yoluna ilişkin maddede düzenlenen karar kavramına dair eleştirilere ve idari mahkemeler tarafından verilecek hangi kararların söz konusu yola konu edilebileceğine yer verilmiştir.
İkinci bölümde ise yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurabilmenin ancak istisnai hallerde olabileceğini göstermek amacı ile, yargılamanın yenilenmesi yolunun sebeplerinin sınırlılığına ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiş yargılamanın yenilenmesi sebepleri ile birlikte, söz konusu Kanunda düzenlenmemiş ancak, hukuk, ceza ve Sayıştay yargılamasında kendisini gösteren nitelikli sebeplere yer verilerek, Kanunu’muzda yer alması gereken sebeplere ilişkin görüşlere yer verilmiştir.
Son bölümde ise; yargılamanın yenilenmesi yolunun usulü içerisinde, yargılamanın yenilenmesi yoluna kimlerin başvurabileceği, bu başvurunun hangi mahkeme tarafından inceleneceği, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulduğunda mahkemenin bu başvuruyu inceleme aşamaları detaylı olarak irdelenmiş ve yargılamanın yenilenmesi yolu sonucunda verilecek kararlar ve bu kararlara karşı gidilebilecek kanun yolları aktarılmaya çalışılmıştır.
- Açıklama
Kişiler üzerinde, tek taraflı iradesi ile hukuki sonuç doğurma kabiliyetine sahip olan idare karşısında bireylerin korunması hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz bir unsurudur. Bu konudaki en etkili yol ise idarenin yargısal denetimidir. Söz konusu yargısal denetim ile hem idarenin hukuka uygunluğu denetlenmekte hem de idarenin tarafı olduğu uyuşmazlıklar çözüme kavuşturulmaktadır. Yargılama sonucunda verilecek hüküm ile uyuşmazlığın taraflarının adalete olan inançlarının sağlanması ancak maddi gerçeğin ortaya konulması ile mümkün olabilecektir. İdari yargılamanın amacı da maddi gerçeğe ulaşmak ve hukuka olan güveni arttırmaktır. Yargılama faaliyetleri sırasında tarafların hukuka olan güvenini arttırmak için, kanun yollarının bulunması gerekmektedir. Kanun yolları ile verilen bir kararın tekrar gözden geçirilmesi ve farklı bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gündeme gelebilecektir. Verilen karardan memnuniyet duymayan taraf, kararın tekrar denetlenmesi sonucunda hukuka uygun olduğuna inanmaya başlayacaktır. Ancak bu şekilde uyuşmazlığın taraflarının adalete olan inancının korunabilmesi ve tarafların hukuki olarak tatmin olabilmesi mümkün olacaktır.
Yargılama faaliyetleri, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet ettiği için, süreklilik arz etmemeli ve uyuşmazlık mutlaka bir sonuca ulaştırılmalıdır. Zira uyuşmazlıkların nihai bir çözüme ulaştırılmaması kamu düzenini de olumsuz etkileyebilecek ve hatta hukuki öngörülebilirliğin de önüne geçebilecektir. Uyuşmazlıkların sürekli gündeme gelmemesi, sürüncemede bırakılmaması, idari yargı alanında da “kesin hüküm” kurumunun uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
Kesin hüküm ile anlatılmak istenen, olağan kanun yolları aşamasını tamamlamış veya süresini geçirmiş kararların bir daha uyuşmazlık haline getirilmemesidir. Ancak kesin hüküm halini almış bir kararın mutlak doğru olduğunu kabul etmek her zaman mümkün olmayacaktır. Kesin hükmü veren hakimlerin de hata yapabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Hukuk düzeni tarafından ise, ağır hatalar sonucu verilen kararların korunması hukuk devleti, hukuk güvenliği gibi ilkeleri zedeleyebilecek niteliktedir. Bu nedenle, kesin hüküm haline gelmiş kararların da yasa ile öngörülen şartların varlığı halinde yeniden gözden geçirilmesi bir gerekliliktir. Bu gereklilik ise olağanüstü kanun yolları ile giderilebilmekte ve idari yargılama usulünde de bu konuda benimsenen yollardan birisi yargılamanın yenilenmesi yolu olarak karşımıza çıkmaktadır.
İdari yargı alanında kesin hükmün ağır hatalardan ari hale getirilmesi ve buna bağlı olarak hukuka olan güveni ve adaleti sağlama amacına hizmet eden yargılamanın yenilenmesi kurumunun önemi yadsınamaz niteliktedir. Zira bu kurum, değiştirilmemesi ve dokunulmaması benimsenmiş olan kesin hükümler için gündeme gelmekte ve aslında bu tür kararlar için köprüden önceki son çıkış işlevini görmektedir. Bundan bahisle, yargılamanın yenilenmesi kurumunun öneminin ortaya konulması, kuruma ilişkin düzenlenmelerin detaylı olarak incelenmesi ve devamında eksikliklerin tespit edilerek, bunlara ilişkin çözümlerin üretilmesi bir gerekliliktir.
Belirtilen gereklilik ve önem dolayısıyla, idari yargılama hukukunda yargılamanın yenilenmesi konusunda çalışma yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Konuya ilişkin tez çalışması yapmamızın amacı, yargılamanın yenilenmesi yolunun hukuki niteliğini, yargılamanın yenilenmesi yoluna ilişkin sebepleri ve söz konusu yolun usulünü tek bir çatı halinde detaylı olarak değerlendirmek, belirtilen yola ilişkin sorunların ortaya koymak ve bunlara yönelik güncel önerileri sunmaktır.
Konuya ilişkin değerlendirmeler yapılırken, idari yargı düzenlemelerimiz hukuk yargılaması ile paralel olduğu için özellikle hukuk yargılaması başta olmak üzere farklı disiplinlerden de faydalanılarak, yargılamanın yenilenmesi yoluna dair İdari Yargılama Usulü Kanunu’muzdaki düzenlemelerde eksik olan hususlar ve bunların sebepleri dikkatle değerlendirilmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi yoluna dair sunulan diğer eserlerden farklı olarak, çalışmamızda Anayasa Mahkemesi’nin Bireysel başvuru sonrasında vereceği kararların niteliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının yargılamanın yenilenmesi yoluna konu teşkil etmesi çok detaylı olarak incelenmiştir. Söz konusu hususlara ek olarak idari yargı alanındaki düzenlemelerin tekrar değerlendirilmesi ve eksikliklerin tespiti için, Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alan düzenlemeler ile birlikte Ceza Muhakemeleri Kanunu’ndan ve Sayıştay Kanunu’ndan özellikle faydalanılmıştır. Çalışmamızda, ulusal düzenlemelerimize yakınlık arz eden Alman Hukuku ve Fransız Hukuku düzenlemelerinden de faydalanılarak, yeniden yapılacak düzenlemelerde yol gösterici olması amaçlanmıştır. İdari yargıda yer alan yargılamanın yenilenmesine ilişkin hükümler eski Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde yapıldığı için, söz konusu Kanun’un maddeleri de bu kapsamda ele alınmıştır.
Çalışmamız üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde yargılamanın yenilenmesi yolu kavramını anlamak ve önemini ortaya koymak amacı ile, kavramın karşılaştırılmalı olarak tarihi gelişimine, hukuki niteliğine, olağan ve olağanüstü kanun yollarından farklarına, idari yargı alanında yargılamanın yenilenmesi yoluna ilişkin maddede düzenlenen karar kavramına dair eleştirilere ve idari mahkemeler tarafından verilecek hangi kararların söz konusu yola konu edilebileceğine yer verilmiştir.İkinci bölümde ise yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurabilmenin ancak istisnai hallerde olabileceğini göstermek amacı ile, yargılamanın yenilenmesi yolunun sebeplerinin sınırlılığına ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiş yargılamanın yenilenmesi sebepleri ile birlikte, söz konusu Kanunda düzenlenmemiş ancak, hukuk, ceza ve Sayıştay yargılamasında kendisini gösteren nitelikli sebeplere yer verilerek, Kanunu’muzda yer alması gereken sebeplere ilişkin görüşlere yer verilmiştir.
Son bölümde ise; yargılamanın yenilenmesi yolunun usulü içerisinde, yargılamanın yenilenmesi yoluna kimlerin başvurabileceği, bu başvurunun hangi mahkeme tarafından inceleneceği, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulduğunda mahkemenin bu başvuruyu inceleme aşamaları detaylı olarak irdelenmiş ve yargılamanın yenilenmesi yolu sonucunda verilecek kararlar ve bu kararlara karşı gidilebilecek kanun yolları aktarılmaya çalışılmıştır.Stok Kodu:9786052640128Boyut:16x24Sayfa Sayısı:314Basım Yeri:AnkaraBasım Tarihi:2022 Ekim
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim409,40409,402204,70409,403136,47409,40Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim409,40409,402204,70409,403136,47409,40Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim409,40409,402204,70409,403136,47409,40Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim409,40409,402--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.