Ulusal ve Uluslararası Boyutlarıyla Sınırlar
Doksanlı yıllarla birlikte en azından bir dönem aksi iddia edilebilecek bir duruma gelinmiş olsa da, günümüzde sınırların gerekliliği ve bu bağlamda da ehemmiyetleri tartışılmayacak durumdadır. Bunun nedeni, basitçe, sınırın temsil ettiği durumla ilgilidir. Bir sınır bir devletin ülkesini diğer devletlerin ülkesinden ve uluslararası alanlardan ayırırken, ülkenin belirlenmesini sağlamakta ve böylelikle de ilgili devletin sınırlarla belirlenmiş ülkesinde egemenliğini belirli istisnalar hariç tüm yönleriyle kullanmasını imkânlı hâle getirmektedir. Dayanılan bu basit neden, hem ulusal hukuk hem uluslararası hukuk açısından sınırların önemini kendiliğinden açık etmektedir. Sınırlar ulusal hukuk açısından ön plândadır, çünkü bir devlet mevzuatını ilke olarak sınırları içerisinde işletir ve uygular. Bu durum aynı zamanda uluslararası hukuk açısından da geçerlidir. Devletin egemenliği, diğer devletlerin egemenliğinden ve uluslararası alanların statüsünden sınırlar vasıtasıyla ayrılmaktadır. Daha açık ifadesiyle, mekânsal olarak ele alındığında devletin egemenliği ve yetkilerin kullanım alanı ilke olarak sınırlar çerçevesinden belirlenmektedir.
Sınırlar, aynı zamanda, bir devletin ve halkının güvenliği açısından da hayatîdir. Bu yüzden de, genelde, devletler sınırlarını sıkı bir biçimde kontrol etmektedir. Bir devletin, bu minvalde, ülkesine kimin girip girmeyeceğini, aksine bir anlaşma yükümlülüğü söz konusu değilse, münhasıran belirleme yetkisi vardır. Bu yetkinin kaynağı da, kuşkusuz, ilgili devletin egemenliğinden gelmektedir.
- Açıklama
Doksanlı yıllarla birlikte en azından bir dönem aksi iddia edilebilecek bir duruma gelinmiş olsa da, günümüzde sınırların gerekliliği ve bu bağlamda da ehemmiyetleri tartışılmayacak durumdadır. Bunun nedeni, basitçe, sınırın temsil ettiği durumla ilgilidir. Bir sınır bir devletin ülkesini diğer devletlerin ülkesinden ve uluslararası alanlardan ayırırken, ülkenin belirlenmesini sağlamakta ve böylelikle de ilgili devletin sınırlarla belirlenmiş ülkesinde egemenliğini belirli istisnalar hariç tüm yönleriyle kullanmasını imkânlı hâle getirmektedir. Dayanılan bu basit neden, hem ulusal hukuk hem uluslararası hukuk açısından sınırların önemini kendiliğinden açık etmektedir. Sınırlar ulusal hukuk açısından ön plândadır, çünkü bir devlet mevzuatını ilke olarak sınırları içerisinde işletir ve uygular. Bu durum aynı zamanda uluslararası hukuk açısından da geçerlidir. Devletin egemenliği, diğer devletlerin egemenliğinden ve uluslararası alanların statüsünden sınırlar vasıtasıyla ayrılmaktadır. Daha açık ifadesiyle, mekânsal olarak ele alındığında devletin egemenliği ve yetkilerin kullanım alanı ilke olarak sınırlar çerçevesinden belirlenmektedir.
Sınırlar, aynı zamanda, bir devletin ve halkının güvenliği açısından da hayatîdir. Bu yüzden de, genelde, devletler sınırlarını sıkı bir biçimde kontrol etmektedir. Bir devletin, bu minvalde, ülkesine kimin girip girmeyeceğini, aksine bir anlaşma yükümlülüğü söz konusu değilse, münhasıran belirleme yetkisi vardır. Bu yetkinin kaynağı da, kuşkusuz, ilgili devletin egemenliğinden gelmektedir.
Stok Kodu:9786052645598Boyut:16x24Sayfa Sayısı:292Basım Yeri:AnkaraBasım Tarihi:2023 Ekim
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim373,80373,802186,90373,803124,60373,80Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim373,80373,802186,90373,803124,60373,80Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim373,80373,802186,90373,803124,60373,80Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim373,80373,802--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.