Sağlık Çalışanlarının Güvenliği
Yaşamın her anı değişik mekânlarda ve pozisyonlarda riskler taşır. İnsan hayatta kalabilmek için bunları öğrenir ve başkalarına aktarır. Böylece kuşaklardan kuşaklara riski yönetmenin çeşitli yollarına ilişkin birikim oluşmaktadır. Aynı durum çok özellikli bir hizmet türü olan sağlık hizmetlerinde ve bunun verildiği sağlık hizmeti tesislerinde de yaşanmaktadır. Ancak taşıdığı risklerin türü ve boyutu düşünüldüğünde sağlık hizmetlerinde hem çalışanların hem de hizmet verdiğimiz kişilerin bu risklerden korunması konusunun en öncelikli sorumluluğumuz olduğu görülmektedir. Bu sorumluluğa yönelik özenimizin ve çalışmalarımızın ne kadar yeterli olduğu konusunu ilgililerimizin takdirine bırakıyoruz. En azından bugün bildiklerimizin ve yapabildiklerimizin ilgili profesyonellere ve öğrencilere gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğinden yola çıkarak ders kitabı olarak okutulması da mümkün bir kitap hazırlığına giriştik. Çalışan güvenliği uygulamaları arasında başta konuya yönelik standartların ve prosedürlerin hazırlanması ve kurallarının konulması gelir. Çalışanlara yönelik sağlık taramalarının yapılması çalışanların kişisel koruyucu önlemleri almasının sağlanması onlara yönelik fiziksel saldırıların önlenmesi gibi birçok çabayı gösterirken işin tekniklerine tam hâkim olmak gerekiyor. Sağlık çalışanları iş yaşamında biyolojik kimyasal ergonomik fiziksel ruhsal ve sosyal birçok tehlikelere maruz kalır. Alerjen maddeler laboratuvarda asitler bazlar lateks cıva vb. kimyasal maddeler bize büyük tehlike demektir. Gün ve/veya gece boyu hep kapalı yapay aydınlatma ve havalandırma ile bazı durumlarda sürekli ses üreten cihaz ve işlemlerle çalışmanın ne kadar yorucu ve yıpratıcı olduğu ancak başa gelince anlaşılabilir. Sağlık hizmeti süreçlerinde radyoaktif maddelerle çalışılan kısımlar da vardır. Kanserojen mutojen maddeler dışarda kolay bulamayacağınız birçok mikrobiyolojik ajanlar yaralanma riski oluşturan işlemler etrafta kol gezmektedir. Bazen de bunun üstüne psikososyal sağlığı bozulmuş kişilerin sürekli psikolojik hatta fiziksel saldırıları eklenmektedir. Sağlık hizmeti ortamı nihayetinde sağlık çalışanlarının “özsağlığını” yok eden bir mekanizmaya dönüşebilir. Bunun önüne geçilmesi mümkündür ve işin teknik idari bilinçli davranış boyutlarına eğilmek gerekir. Başta çalışılan yerlerin mimari özelliklerinin çalışanların sağlığını bozacak değil de koruyacak nitelikte olması sağlanmalıdır. Kişisel koruyucular ve ortamın düzeninin sağlığa risklerinin mümkünse yok edilmesi değilse olabilecek en sıkı şekilde yönetilmesi bir zorunluluktur. Bugün iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarıyla kalite yönetimi süreçleriyle sağlık kuruluşlarının bütün bu potansiyelinin zararsızlaştırılması sağlanabilir. Sağlık kuruluşlarının riskinin yönetilmesi aslında hem hasta güvenliğinin hem de çalışan güvenliğinin sağlanması anlamına gelmektedir. Ama konunun birçok bilim ve uygulama alanını içine alması tekniklerin ve yaklaşımların çok değişik yönlerinin olması genellikle konuyu araştırma ve bilgiyi aktarma açısından kolaylık sağlasın diye hasta güvenliği ve sağlık çalışanlarının güvenliği başlıklarını ayrı ele almak sıklıkla tercih edilmektedir. Biz de başlangıcında bu çalışmalarımızı sanki aynı konunun iki ayrı cildi gibi tasarladık. İlk kısımda hasta güvenliğini ele aldık ve bu çalışmayı 2019 yılında kitap halinde sunduk. Elinizdeki bu kitap konunun sağlık çalışanlarını ilgilendiren boyutuyla sanki ikinci kitap gibi düşünüldü. Otuzu aşkın uzmanın kendi konusunda kitaba katkıları oldu. Kitabın yazılıp baskısının yapıldığı dönemin de özel bir durumu vardır. Üç yılı aşkındır devam eden koronavirüs pandemisi sağlık çalışanlarının güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Ülkemizin Sağlık Bakanlığı tarafından 2021 yılının “Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı” ilan edilmesine yönelik teklifi 73. Dünya Sağlık Asamblesi Genel Kurulunda tüm üye ülkeler tarafından desteklenerek Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilmiştir. Böylece kitabımız Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı’nın bir meyvesi olarak ortaya çıkmış ve ayrı bir özellik kazanmıştır. Bu eserin ortaya çıkması aşamasında bilgisini paylaşmayı kabul edip yazma emeğini esirgemeyen bölüm yazarlarımıza ve kitabımızı ticari beklenti taşımadan basmayı ve dağıtımını yapmayı kabul eden Nobel Tıp Kitabevi’nin değerli yöneticilerine teşekkür ederiz. Kendilerinden her geçen gün daha fazla şey talep edilen bazen görevleri ve sorumlulukları arasında kendilerinin de birer insan olduğu unutulan sağlık çalışanlarına bir katkımız olmasını umuyoruz. Prof. Dr. Haydar SUR Doç. Dr. Tunçay PALTEKİ Dr. Öğr. Üyesi Gülay YAZICI
- Açıklama
Yaşamın her anı değişik mekânlarda ve pozisyonlarda riskler taşır. İnsan hayatta kalabilmek için bunları öğrenir ve başkalarına aktarır. Böylece kuşaklardan kuşaklara riski yönetmenin çeşitli yollarına ilişkin birikim oluşmaktadır. Aynı durum çok özellikli bir hizmet türü olan sağlık hizmetlerinde ve bunun verildiği sağlık hizmeti tesislerinde de yaşanmaktadır. Ancak taşıdığı risklerin türü ve boyutu düşünüldüğünde sağlık hizmetlerinde hem çalışanların hem de hizmet verdiğimiz kişilerin bu risklerden korunması konusunun en öncelikli sorumluluğumuz olduğu görülmektedir. Bu sorumluluğa yönelik özenimizin ve çalışmalarımızın ne kadar yeterli olduğu konusunu ilgililerimizin takdirine bırakıyoruz. En azından bugün bildiklerimizin ve yapabildiklerimizin ilgili profesyonellere ve öğrencilere gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğinden yola çıkarak ders kitabı olarak okutulması da mümkün bir kitap hazırlığına giriştik. Çalışan güvenliği uygulamaları arasında başta konuya yönelik standartların ve prosedürlerin hazırlanması ve kurallarının konulması gelir. Çalışanlara yönelik sağlık taramalarının yapılması çalışanların kişisel koruyucu önlemleri almasının sağlanması onlara yönelik fiziksel saldırıların önlenmesi gibi birçok çabayı gösterirken işin tekniklerine tam hâkim olmak gerekiyor. Sağlık çalışanları iş yaşamında biyolojik kimyasal ergonomik fiziksel ruhsal ve sosyal birçok tehlikelere maruz kalır. Alerjen maddeler laboratuvarda asitler bazlar lateks cıva vb. kimyasal maddeler bize büyük tehlike demektir. Gün ve/veya gece boyu hep kapalı yapay aydınlatma ve havalandırma ile bazı durumlarda sürekli ses üreten cihaz ve işlemlerle çalışmanın ne kadar yorucu ve yıpratıcı olduğu ancak başa gelince anlaşılabilir. Sağlık hizmeti süreçlerinde radyoaktif maddelerle çalışılan kısımlar da vardır. Kanserojen mutojen maddeler dışarda kolay bulamayacağınız birçok mikrobiyolojik ajanlar yaralanma riski oluşturan işlemler etrafta kol gezmektedir. Bazen de bunun üstüne psikososyal sağlığı bozulmuş kişilerin sürekli psikolojik hatta fiziksel saldırıları eklenmektedir. Sağlık hizmeti ortamı nihayetinde sağlık çalışanlarının “özsağlığını” yok eden bir mekanizmaya dönüşebilir. Bunun önüne geçilmesi mümkündür ve işin teknik idari bilinçli davranış boyutlarına eğilmek gerekir. Başta çalışılan yerlerin mimari özelliklerinin çalışanların sağlığını bozacak değil de koruyacak nitelikte olması sağlanmalıdır. Kişisel koruyucular ve ortamın düzeninin sağlığa risklerinin mümkünse yok edilmesi değilse olabilecek en sıkı şekilde yönetilmesi bir zorunluluktur. Bugün iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarıyla kalite yönetimi süreçleriyle sağlık kuruluşlarının bütün bu potansiyelinin zararsızlaştırılması sağlanabilir. Sağlık kuruluşlarının riskinin yönetilmesi aslında hem hasta güvenliğinin hem de çalışan güvenliğinin sağlanması anlamına gelmektedir. Ama konunun birçok bilim ve uygulama alanını içine alması tekniklerin ve yaklaşımların çok değişik yönlerinin olması genellikle konuyu araştırma ve bilgiyi aktarma açısından kolaylık sağlasın diye hasta güvenliği ve sağlık çalışanlarının güvenliği başlıklarını ayrı ele almak sıklıkla tercih edilmektedir. Biz de başlangıcında bu çalışmalarımızı sanki aynı konunun iki ayrı cildi gibi tasarladık. İlk kısımda hasta güvenliğini ele aldık ve bu çalışmayı 2019 yılında kitap halinde sunduk. Elinizdeki bu kitap konunun sağlık çalışanlarını ilgilendiren boyutuyla sanki ikinci kitap gibi düşünüldü. Otuzu aşkın uzmanın kendi konusunda kitaba katkıları oldu. Kitabın yazılıp baskısının yapıldığı dönemin de özel bir durumu vardır. Üç yılı aşkındır devam eden koronavirüs pandemisi sağlık çalışanlarının güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Ülkemizin Sağlık Bakanlığı tarafından 2021 yılının “Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı” ilan edilmesine yönelik teklifi 73. Dünya Sağlık Asamblesi Genel Kurulunda tüm üye ülkeler tarafından desteklenerek Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilmiştir. Böylece kitabımız Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı’nın bir meyvesi olarak ortaya çıkmış ve ayrı bir özellik kazanmıştır. Bu eserin ortaya çıkması aşamasında bilgisini paylaşmayı kabul edip yazma emeğini esirgemeyen bölüm yazarlarımıza ve kitabımızı ticari beklenti taşımadan basmayı ve dağıtımını yapmayı kabul eden Nobel Tıp Kitabevi’nin değerli yöneticilerine teşekkür ederiz. Kendilerinden her geçen gün daha fazla şey talep edilen bazen görevleri ve sorumlulukları arasında kendilerinin de birer insan olduğu unutulan sağlık çalışanlarına bir katkımız olmasını umuyoruz. Prof. Dr. Haydar SUR Doç. Dr. Tunçay PALTEKİ Dr. Öğr. Üyesi Gülay YAZICI
Stok Kodu:9786053357315Sayfa Sayısı:378Basım Yeri:İstanbulBasım Tarihi:2022
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim525,00525,002262,50525,003175,00525,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim525,00525,002262,50525,003175,00525,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim525,00525,002262,50525,003175,00525,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim525,00525,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.