Probiyotik Yüzyılı
Probiyotik Yüzyılı - Mustafa Akçelik, Pınar Şanlıbaba, Nefise Akçelik, Başar Uymaz Tezel
―Yiyecekleriniz sizin ilacınız olsun‖
Hippocrates Probiyotikler, gıdalarla ya da saf olarak alındıklarında tüketici sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratan canlı mikroorganizma kültürleri, olarak tanımlanmaktadır. Vücudumuzda bulunan probiyotik mikroorganizmaların tamamı birçok organımızdan daha ağır ve sayısal olarak toplam hücrelerimizden on kat daha fazladır. Bu mikroorganizmalar, sadece mide bağırsak sistemimizde değil; burun, kulaklar, özofagus, bademcikler, göz, vajina ve üriner sistem başta olmak üzere, tüm vücudumuzda yaşamlarını sürdürebilme yeteneğindedir. Günümüzde; immün bağışıklık yanıtlarının güçlendirilmesinden, patojenlerle ve hatta kanserle mücadeleye kadar, probiyotiklerle beslenmenin sayısız yararından söz edilmektedir.
Probiyotikler üzerinde yürütülen yoğun bilimsel çalışmalardan elde edilen kanıtlar ışığında, 21. yüzyılın ―Probiyotik Çağı‖ olacağına dair öngörünün taraftarları giderek artmaktadır.
Vücudumuzdaki hücrelerin kendini yenilemesi, hiç kuşkusuz ki, tükettiğimiz gıdalarla doğrudan ilişkilidir. Yani yediğimiz şeyler, bir anlamda biz olmaktadır. Günlük diyetimizde yoğun bir şekilde tükettiğimiz gıdalarda özellikle fermente et, süt ve bitkisel ürünlerde bulunan probiyotik özellikteki mikroorganizmalardan, daha yüksek oranda ve sürekli bir biçimde yararlanmanın sağlanabilmesi için, gıda sistemleri dışında da saf probiyotik preparatlarının tasarımı ve pazara sürülmesi, giderek artan bir önem kazanmaktadır. Probiyotik preparatların hazırlanmasında, özellikle bu preparatlar içerisinde yer alan mikroorganizmaların tüketici sağlığı açısından önem taşıyan özelliklerinin geliştirilmesi ve stabilizasyonu kritik bir önem taşımaktadır. Bu amaçla halen klasik mikrobiyolojik, moleküler biyolojik ve biyoteknolojik teknikler yaygın bir şekilde kullanılıyor olsa da, genetik mühendisliği teknikleri ile probiyotik suş geliştirme çalışmaları da bu alanda geniĢ bir yer bulmaktadır. Giderek artan probiyotik pazar payının, 2023 yılında 69 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu baş döndürücü hızın probiyotik çalışmalarına olumlu katkılarda bulunduğuna şüphe yoktur. Ancak bir an önce pazara ulaşma çabası aynı zamanda preparatların güvenlik ve etkinlik testlerinin yeterli bir şekilde yapılmasını da engellemektedir. Zira bu konuda dünyada genel kabul gören bir regülasyon olmadığı gibi, yerelde de çoğu kez genel tanımların ötesinde bir düzenleme bulunmamaktadır. Probiyotik preparatların her durumda ve herkes için zararsız olduklarını söylemek mümkün değildir. Zira ağır hastalar, ameliyat sonrası hastalar, ciddi hastalığı olan bebekler, yaşlılar ve bağışıklığı baskılanmış hastalar da dahil olmak üzere, birçok durumda, bu preparatların kullanımının sepsise ve başka ciddi vakalara yol açtığı tespit edilmiştir. Bu anlamda, ticari probiyotiklerin gıda veya diyet takviyesi olarak pazarlanması, popülasyon genelinde güvenli olduklarının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde Hastalığın önlenmesi, tedavisi, iyileştirilmesi veya hafifletilmesi gibi ilaç kullanımlarının zorunlu olduğu durumlardaki güvenlik değerlendirmesinde ise, risk ile fayda dengelenmelidir. Özetle ―Probiyotik çağının aralanan kapısından girmeden önce konunun tüm yönleriyle irdelendiği bir farkındalığın oluşturulması zorunludur. Bu kitabın yayına hazırlanmasında, yukarıda özetlenen gereksinimler temel itici güç olmuştur. Yine aynı gerekçelerle kitabın hitap edeceği kitle olarak; bilim insanlarından teknologlara, lisans öğrencilerinden toplumun her katmanındaki tüketicilere kadar geniş bir yelpaze seçilmiştir. Böyle bir hedef kitleye hitap edebilecek bir eserin hazırlanması imkânsız denecek kadar zordur. Bu zorluğun aşılmasında elbette ki birbirinden değerli bilim insanları olan bölüm yazarlarına güvendik. Bu güvenimizin boşa çıkmadığına kanaat getirerek kitabı yayına hazırladık. şimdi kitabımızı, ―yiyeceklerinin sağlıkları olması temennisi ile hakem değerlendirmesine, siz değerli okurlarımıza sunuyoruz. tespitine bağlıdır. (Ön Sözden)
- Açıklama
Probiyotik Yüzyılı - Mustafa Akçelik, Pınar Şanlıbaba, Nefise Akçelik, Başar Uymaz Tezel
―Yiyecekleriniz sizin ilacınız olsun‖
Hippocrates Probiyotikler, gıdalarla ya da saf olarak alındıklarında tüketici sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratan canlı mikroorganizma kültürleri, olarak tanımlanmaktadır. Vücudumuzda bulunan probiyotik mikroorganizmaların tamamı birçok organımızdan daha ağır ve sayısal olarak toplam hücrelerimizden on kat daha fazladır. Bu mikroorganizmalar, sadece mide bağırsak sistemimizde değil; burun, kulaklar, özofagus, bademcikler, göz, vajina ve üriner sistem başta olmak üzere, tüm vücudumuzda yaşamlarını sürdürebilme yeteneğindedir. Günümüzde; immün bağışıklık yanıtlarının güçlendirilmesinden, patojenlerle ve hatta kanserle mücadeleye kadar, probiyotiklerle beslenmenin sayısız yararından söz edilmektedir.
Probiyotikler üzerinde yürütülen yoğun bilimsel çalışmalardan elde edilen kanıtlar ışığında, 21. yüzyılın ―Probiyotik Çağı‖ olacağına dair öngörünün taraftarları giderek artmaktadır.
Vücudumuzdaki hücrelerin kendini yenilemesi, hiç kuşkusuz ki, tükettiğimiz gıdalarla doğrudan ilişkilidir. Yani yediğimiz şeyler, bir anlamda biz olmaktadır. Günlük diyetimizde yoğun bir şekilde tükettiğimiz gıdalarda özellikle fermente et, süt ve bitkisel ürünlerde bulunan probiyotik özellikteki mikroorganizmalardan, daha yüksek oranda ve sürekli bir biçimde yararlanmanın sağlanabilmesi için, gıda sistemleri dışında da saf probiyotik preparatlarının tasarımı ve pazara sürülmesi, giderek artan bir önem kazanmaktadır. Probiyotik preparatların hazırlanmasında, özellikle bu preparatlar içerisinde yer alan mikroorganizmaların tüketici sağlığı açısından önem taşıyan özelliklerinin geliştirilmesi ve stabilizasyonu kritik bir önem taşımaktadır. Bu amaçla halen klasik mikrobiyolojik, moleküler biyolojik ve biyoteknolojik teknikler yaygın bir şekilde kullanılıyor olsa da, genetik mühendisliği teknikleri ile probiyotik suş geliştirme çalışmaları da bu alanda geniĢ bir yer bulmaktadır. Giderek artan probiyotik pazar payının, 2023 yılında 69 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu baş döndürücü hızın probiyotik çalışmalarına olumlu katkılarda bulunduğuna şüphe yoktur. Ancak bir an önce pazara ulaşma çabası aynı zamanda preparatların güvenlik ve etkinlik testlerinin yeterli bir şekilde yapılmasını da engellemektedir. Zira bu konuda dünyada genel kabul gören bir regülasyon olmadığı gibi, yerelde de çoğu kez genel tanımların ötesinde bir düzenleme bulunmamaktadır. Probiyotik preparatların her durumda ve herkes için zararsız olduklarını söylemek mümkün değildir. Zira ağır hastalar, ameliyat sonrası hastalar, ciddi hastalığı olan bebekler, yaşlılar ve bağışıklığı baskılanmış hastalar da dahil olmak üzere, birçok durumda, bu preparatların kullanımının sepsise ve başka ciddi vakalara yol açtığı tespit edilmiştir. Bu anlamda, ticari probiyotiklerin gıda veya diyet takviyesi olarak pazarlanması, popülasyon genelinde güvenli olduklarının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde Hastalığın önlenmesi, tedavisi, iyileştirilmesi veya hafifletilmesi gibi ilaç kullanımlarının zorunlu olduğu durumlardaki güvenlik değerlendirmesinde ise, risk ile fayda dengelenmelidir. Özetle ―Probiyotik çağının aralanan kapısından girmeden önce konunun tüm yönleriyle irdelendiği bir farkındalığın oluşturulması zorunludur. Bu kitabın yayına hazırlanmasında, yukarıda özetlenen gereksinimler temel itici güç olmuştur. Yine aynı gerekçelerle kitabın hitap edeceği kitle olarak; bilim insanlarından teknologlara, lisans öğrencilerinden toplumun her katmanındaki tüketicilere kadar geniş bir yelpaze seçilmiştir. Böyle bir hedef kitleye hitap edebilecek bir eserin hazırlanması imkânsız denecek kadar zordur. Bu zorluğun aşılmasında elbette ki birbirinden değerli bilim insanları olan bölüm yazarlarına güvendik. Bu güvenimizin boşa çıkmadığına kanaat getirerek kitabı yayına hazırladık. şimdi kitabımızı, ―yiyeceklerinin sağlıkları olması temennisi ile hakem değerlendirmesine, siz değerli okurlarımıza sunuyoruz. tespitine bağlıdır. (Ön Sözden)Stok Kodu:9786257045674Boyut:16x24Sayfa Sayısı:677Basım Yeri:AnkaraBasım Tarihi:2020Kapak Türü:Karton KapakDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim289,00289,002144,50289,00396,33289,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim289,00289,002144,50289,00396,33289,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim289,00289,002144,50289,00396,33289,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim289,00289,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.