Türkiye'de İslamcılar ve Hilafet

“Hilafetin kaldırılmasının ve Müslümanların birlik halinde olmamasının İslâmcı dergilerde zaman zaman ‘imamesi kopmuş tesbih tanesi gibi dağınık’ ifadesiyle tarif edildiğine rastlarız. Sık başvurulmasa da, zamanı aşıp gelen güçlü bir ifade olduğunu düşünüyorum; 1970’lerde de günümüzde de -mesela TRT’deki Payitaht Abdülhamid dizisinde- karşımıza çıkıyor.
Sünni-Müslümanların yaşadıkları şiddet olaylarına karşı verdikleri tepkilerde bu dağınık oluşun güçsüzlük olarak
yorumlanması ve hilafetin onları koruyacak bir güç gibi sunulması yaygın bir anlatıdır.”
Fikriye Yücesoy, Türkiye’de İslâmcılığın sihirli bir konusunu ele alıyor; İslâmcıların bu kavrama yükledikleri anlamları, onu araçsallaştırma biçimlerini, hilafet sembolizminin tezahürlerini inceliyor.
Türkiye’de İslâmcılar ve Hilafet, radikal İslâmcılık ile ana akım İslâmcılığı (kuşkusuz etkileşimsiz olmayan) iki spektrum olarak ele alıyor ve her iki spektrumun dergilerinde gezintiye çıkıyor.
Hilafet söyleminin, kolektif hafıza kurma işlevine eğiliyor. Hilafet söyleminin AKP döneminde ve Yeni Osmanlıcılık bağlamında aktığı mecra, yine bu dönemde Kürt sorununa yaklaşımda hilafet kavramının kullanımları da, çalışmanın odakları içinde bulunuyor.
- Açıklama
“Hilafetin kaldırılmasının ve Müslümanların birlik halinde olmamasının İslâmcı dergilerde zaman zaman ‘imamesi kopmuş tesbih tanesi gibi dağınık’ ifadesiyle tarif edildiğine rastlarız. Sık başvurulmasa da, zamanı aşıp gelen güçlü bir ifade olduğunu düşünüyorum; 1970’lerde de günümüzde de -mesela TRT’deki Payitaht Abdülhamid dizisinde- karşımıza çıkıyor.
Sünni-Müslümanların yaşadıkları şiddet olaylarına karşı verdikleri tepkilerde bu dağınık oluşun güçsüzlük olarak
yorumlanması ve hilafetin onları koruyacak bir güç gibi sunulması yaygın bir anlatıdır.”
Fikriye Yücesoy, Türkiye’de İslâmcılığın sihirli bir konusunu ele alıyor; İslâmcıların bu kavrama yükledikleri anlamları, onu araçsallaştırma biçimlerini, hilafet sembolizminin tezahürlerini inceliyor.
Türkiye’de İslâmcılar ve Hilafet, radikal İslâmcılık ile ana akım İslâmcılığı (kuşkusuz etkileşimsiz olmayan) iki spektrum olarak ele alıyor ve her iki spektrumun dergilerinde gezintiye çıkıyor.
Hilafet söyleminin, kolektif hafıza kurma işlevine eğiliyor. Hilafet söyleminin AKP döneminde ve Yeni Osmanlıcılık bağlamında aktığı mecra, yine bu dönemde Kürt sorununa yaklaşımda hilafet kavramının kullanımları da, çalışmanın odakları içinde bulunuyor.Stok Kodu:9789750538179Boyut:14x20Sayfa Sayısı:294Basım Yeri:İstanbul
- Taksit Seçenekleri
- Yorumlar