Otoriter Rejimler, Seçimsel Demokrasiler ve Türkiye
Bu kitap, 2011 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınevi tarafından yayınlanan “Otoriter Rejimler, Seçimsel Demokrasiler ve Türkiye” başlıklı kitabımın ikinci baskısıdır. Aradan geçen on yıllık süre, gerek dünya ölçeğinde, gerek Türkiye’de önemli değişikliklere tanık olmuştur. Dolayısıyla kitabın, bu değişiklikleri yansıtacak şekilde ikinci bir baskısının yayınlanması zorunlu hale gelmiştir.
Dünyanın önde gelen demokrasi derecelendirme kuruluşlarından Hürriyet Evi (Freedom House, FH), dünyadaki siyasal rejimleri, temel haklar ve siyasal haklar alanlarındaki skorlarına göre, “hür” (free), “kısmen hür” (partly free) ve “hür olmayan” (not free) olmak üzere üç kategoriye ayırmaktadır. Sovyet totalitarizminin sona ermesi ile birlikte, Samuel Huntington’un “demokratikleşmenin üçüncü dalgası” adını verdiği süreçte, FH verilerine göre, hür ülkelerin sayısı, 1978’de 47’den 2008’de 89’a yükselmiş; hür olmayan ülkelerin sayısı ise aynı süre içinde 55’ten 42’ye düşmüştür. Ancak 2006 yılından itibaren, bu demokratikleşme dalgasının durduğu, hatta gerilemeye başladığı gözlemlenmiştir. O kadar ki, bazı yazarlar, bir “üçüncü ters dalga”nın söz konusu olup olmadığını tartışmaya başlamışlardır. Larry Diamond’a (2020: 37) göre son on yıllık dönemde (2009-2019) demokrasilerin gerilediği ülkelerin oranı, yüzde 18 gibi rekor düzeye çıkmıştır.
Türkiye, ilgili bölümde etraflıca açıklanacağı gibi, bu olumsuz gelişmeyi en radikal biçimde yaşayan ülkelerden biridir. FH’nin 2018 Dünya Raporu’nda (Freedom House, 2018: 10) Türkiye, son on yılda demokrasi puanı (-34) ile en çok gerileyen ülke olarak görülmektedir. Aynı kuruluşun 2019 raporuna göre de, 2005-2018 arasında hür olmayan ülkelerin oranı, yüzde 23’ten yüzde 36’ya yükselmiştir (Freedom House, 2019: 1-2). Bu kitabın konusu, esas itibarıyla FH’nin “kısmen hür” kategorisine tekabül eden otoriter ya da “melez rejimler”dir (hybrid regimes). Diğer bir deyimle, gerek yerleşik hürriyetçi demokrasiler, gerek tam ya da kapalı (closed) totaliter ve otoriter rejimler inceleme alanı dışında kalmaktadır. Otoriter rejimleri inceleyen yazarlar, genellikle bu melez rejimlerin iki alt-tipini ayırt etmektedirler: Seçimsel demokrasiler ve seçimsel (yarışmacı) otoriter rejimler. Seçimsel (electoral) demokrasiler, esas itibarıyla serbest ve dürüst seçimler gerçekleştirmekle birlikte, demokrasinin diğer unsurları bakımından önemli eksiklikleri olan ülkelerdir. Yarışmacı (competitive) otoriter rejimler ise, muhalefet partilerinin mevcut olduğu ve seçimlere katılabildiği, fakat seçim yarışmasının çok eşitsiz şartlar altında cereyan ettiği ve iktidar değişiminin imkânsız olmasa bile çok zor olduğu ülkelerdir. Diğer bir deyimle, bu alt-tiplerden birincisi demokratik rejimlere, ikincisi ise kapalı otoriter rejimlere daha yakındır. Kitabın ilk baskısında otoriter rejimlerin her iki alt-tipi de ele alınmış olmakla birlikte, seçimsel demokrasilere daha fazla ağırlık verilmişti. Bu baskıda ise, son on yılda dünyada ve Türkiye’de gözlemlenen değişimlere paralel olarak, yarışmacı otoriter rejimler daha ön plana çıkmaktadır. Otoriterizm yönündeki bu değişim, kitabın Türkiye ile ilgili kısmına, yeni bir bölümün eklenmesini de zorunlı kılmıştır. Son on yılda dünya ölçeğinde meydana gelen değişimler bundan ibaret değildir. Bu dönemde “popülist otoriter rejimler” adı verilebilecek yeni bir melez rejim tipi ortaya çıkmıştır. Popülist eğilimler, bazı yerleşik demokratik rejimlerde de gözlemlenmekle birlikte, daha çok, iki kutup arasında yer alan melez rejimlerde kendisini göstermekte ve onlara otoriter rejimlerin bilinen niteliklerinden farklı bazı özellikler vermektedir. Bu nedenle kitaba, popülist rejimleri inceleyen bir bölüm de eklenmiştir. Bu bölüm, daha önce Birikim dergisinde “Popülizmin Yükselişi ve Demokrasinin Küresel Krizi” başlığı ile yayınlanmıştır: Haziran/Temmuz 2020, Sayı 374/375, s. 175-185. Bu vesileyle, kitabın basımında emeği geçen, başta eski dost Muharrem Başer olmak üzere, bütün Yetkin Yayınevi çalışanlarına ve kitabın yazımında büyük emeği geçen sevgili Meltem Aydan Olğaç’a teşekkür ederim.
- Açıklama
Bu kitap, 2011 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınevi tarafından yayınlanan “Otoriter Rejimler, Seçimsel Demokrasiler ve Türkiye” başlıklı kitabımın ikinci baskısıdır. Aradan geçen on yıllık süre, gerek dünya ölçeğinde, gerek Türkiye’de önemli değişikliklere tanık olmuştur. Dolayısıyla kitabın, bu değişiklikleri yansıtacak şekilde ikinci bir baskısının yayınlanması zorunlu hale gelmiştir.
Dünyanın önde gelen demokrasi derecelendirme kuruluşlarından Hürriyet Evi (Freedom House, FH), dünyadaki siyasal rejimleri, temel haklar ve siyasal haklar alanlarındaki skorlarına göre, “hür” (free), “kısmen hür” (partly free) ve “hür olmayan” (not free) olmak üzere üç kategoriye ayırmaktadır. Sovyet totalitarizminin sona ermesi ile birlikte, Samuel Huntington’un “demokratikleşmenin üçüncü dalgası” adını verdiği süreçte, FH verilerine göre, hür ülkelerin sayısı, 1978’de 47’den 2008’de 89’a yükselmiş; hür olmayan ülkelerin sayısı ise aynı süre içinde 55’ten 42’ye düşmüştür. Ancak 2006 yılından itibaren, bu demokratikleşme dalgasının durduğu, hatta gerilemeye başladığı gözlemlenmiştir. O kadar ki, bazı yazarlar, bir “üçüncü ters dalga”nın söz konusu olup olmadığını tartışmaya başlamışlardır. Larry Diamond’a (2020: 37) göre son on yıllık dönemde (2009-2019) demokrasilerin gerilediği ülkelerin oranı, yüzde 18 gibi rekor düzeye çıkmıştır.
Türkiye, ilgili bölümde etraflıca açıklanacağı gibi, bu olumsuz gelişmeyi en radikal biçimde yaşayan ülkelerden biridir. FH’nin 2018 Dünya Raporu’nda (Freedom House, 2018: 10) Türkiye, son on yılda demokrasi puanı (-34) ile en çok gerileyen ülke olarak görülmektedir. Aynı kuruluşun 2019 raporuna göre de, 2005-2018 arasında hür olmayan ülkelerin oranı, yüzde 23’ten yüzde 36’ya yükselmiştir (Freedom House, 2019: 1-2). Bu kitabın konusu, esas itibarıyla FH’nin “kısmen hür” kategorisine tekabül eden otoriter ya da “melez rejimler”dir (hybrid regimes). Diğer bir deyimle, gerek yerleşik hürriyetçi demokrasiler, gerek tam ya da kapalı (closed) totaliter ve otoriter rejimler inceleme alanı dışında kalmaktadır. Otoriter rejimleri inceleyen yazarlar, genellikle bu melez rejimlerin iki alt-tipini ayırt etmektedirler: Seçimsel demokrasiler ve seçimsel (yarışmacı) otoriter rejimler. Seçimsel (electoral) demokrasiler, esas itibarıyla serbest ve dürüst seçimler gerçekleştirmekle birlikte, demokrasinin diğer unsurları bakımından önemli eksiklikleri olan ülkelerdir. Yarışmacı (competitive) otoriter rejimler ise, muhalefet partilerinin mevcut olduğu ve seçimlere katılabildiği, fakat seçim yarışmasının çok eşitsiz şartlar altında cereyan ettiği ve iktidar değişiminin imkânsız olmasa bile çok zor olduğu ülkelerdir. Diğer bir deyimle, bu alt-tiplerden birincisi demokratik rejimlere, ikincisi ise kapalı otoriter rejimlere daha yakındır. Kitabın ilk baskısında otoriter rejimlerin her iki alt-tipi de ele alınmış olmakla birlikte, seçimsel demokrasilere daha fazla ağırlık verilmişti. Bu baskıda ise, son on yılda dünyada ve Türkiye’de gözlemlenen değişimlere paralel olarak, yarışmacı otoriter rejimler daha ön plana çıkmaktadır. Otoriterizm yönündeki bu değişim, kitabın Türkiye ile ilgili kısmına, yeni bir bölümün eklenmesini de zorunlı kılmıştır. Son on yılda dünya ölçeğinde meydana gelen değişimler bundan ibaret değildir. Bu dönemde “popülist otoriter rejimler” adı verilebilecek yeni bir melez rejim tipi ortaya çıkmıştır. Popülist eğilimler, bazı yerleşik demokratik rejimlerde de gözlemlenmekle birlikte, daha çok, iki kutup arasında yer alan melez rejimlerde kendisini göstermekte ve onlara otoriter rejimlerin bilinen niteliklerinden farklı bazı özellikler vermektedir. Bu nedenle kitaba, popülist rejimleri inceleyen bir bölüm de eklenmiştir. Bu bölüm, daha önce Birikim dergisinde “Popülizmin Yükselişi ve Demokrasinin Küresel Krizi” başlığı ile yayınlanmıştır: Haziran/Temmuz 2020, Sayı 374/375, s. 175-185. Bu vesileyle, kitabın basımında emeği geçen, başta eski dost Muharrem Başer olmak üzere, bütün Yetkin Yayınevi çalışanlarına ve kitabın yazımında büyük emeği geçen sevgili Meltem Aydan Olğaç’a teşekkür ederim.
Stok Kodu:9786050507768Boyut:16x24Sayfa Sayısı:208Basım Yeri:AnkaraBasım Tarihi:2021 OcakKapak Türü:Karton KapakDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim225,00225,002112,50225,00375,00225,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim225,00225,002112,50225,00375,00225,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim225,00225,002112,50225,00375,00225,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim225,00225,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.