^{5N1K Gözüyle}Kur’an’a Yolculuk

ÖNSÖZ ;
Yıl iki bin on yedi... Güneşli bir ilkbahar sabahındayım. Nedendir bilmiyorum, bir düşünce aldı götürdü beni benden: “Eee! Artık, yaşın kemâle erdi. Tamam, tıp doktorusun, hocasın, meşguliyetin fazla; hasta bakıyor, ameliyat yapıyor, asistanlarına, öğrencilerine bir şeyler katmaya, bu bağlamda pek çok şeyi öğrenmeye, öğretmeye çalışıyorsun ama ya inanç dünyan? Mesela, dinin asıl kaynağı olan Kur’ân? Sana ne anlatıyor, içeriği hakkında ne biliyorsun yahut öğrenmek için ne yapıyor, ne kadar çaba harcıyorsun?” Cevabı neredeyse kocaman bir “hiç” idi bu soruların! İçim burkuldu, fena oldum; kendimi külliyen ziyanda hissettim! Evet, Müslüman bir ailenin çocuğu olarak imanın şartlarını (peşinen!) kabul etmiş ve bu taklidi iman ile hasbelkader o günlere kadar gelmiştim ama “Ya Rab! Ben ilâhî mesajını okudum, sana ve Kur’ân’a artık manasını bilerek inanıyorum” diyememiş, yani tahkiki iman’a geçememiştim, yazık! Elinizdeki kitap işte bu dehşetengiz sorunun beni titretip kendime getirmesiyle başlayan çabalarımın ikinci ve naçizane başımın tacı olan son ürünüdür. Birincisi, “Kur’ân’ı Kur’ân’la Anlamak” adlı kitabım idi. Uzmanlığım olmayan bir alanda, işin temelinden başlayarak iki buçuk yıllık çok zorlu bir çalışmayla vücuda getirmiş olduğum bu eser, günümüzde hemen her çevre tarafından üzerinde çok konuşulan 41 farklı konuyu ilgili Kur’ân âyetleriyle açıklıyor ve her birinin sonunda, onlardan aldığım “kıssadan hisseyi” dile getiriyordu. Bunun için pek çok meal ve tefsirden yaklaşık sekiz yüz âyeti terkip etmiştim. Lâkin geride daha binlercesi vardı! Bunu düşününce anladım ki tamamını bilmeden, aralarında muhtemel bağlantıları kurmadan (siyak u sibak (*) , atıflar!) esası kavramak, Kur’ân’ın geneline matuf (yönelik!) kapsayıcı bir değerlendirme yapmak ve onlardan ruhuma gıda, hayatıma rehber olacak bir sonuç (mânâ!) çıkarmak mümkün olmayacaktı! Bu arada tefsircilerin, “Kur’ân’ı anlamada, açık- lamada, yorumlamada birinci prensip, bütünü görmeden parçadan yola çıkarak hüküm vermemektir” dediğini de öğrenmiştim!

Prof. Dr. Şaban Şimşek...
1956 yılında, Rize, merkez ilçe, Azaklıhoca Köyü’nde doğdu. 1980’de İ.Ü. Cerrah-
paşa Tıp Fakültesi’nden mezun olarak tıp doktoru, 1986’da Göz Hastalıkları Uz-
manı, 1999’da doçent, 2006’da profesör oldu.
Devletin hemen her kademesinde ve sivil toplum kuruluşlarında çeşitli görevler-
de bulundu. Birçok üniversitede fakülte kuruculuğu, öğretim üyeliği, dekanlık ve
hastanelerde başhekimlik yaptı.
2002-2005 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı’nda, yükseköğretimden sorumlu
müsteşar yardımcısı olarak çalıştı; o dönem Türkiye’nin gündemi olan “Yükseköğ-
retim Kanunu’nu yenileme çalışmalarını” yürüttü.
Bir ulusal gazete ve internet sitesinde uzun yıllar “Neyse O” adı altında köşe ya-
zarlığı yaptı.
Alanında çok sayıda ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmanın (Makale/Sunu)
yanı sıra,
- Göz Hastalıkları Cep Kitabı/Temel Öğreti, (Anadolu Kitap, Ankara 2021)
- Ophthalmoloji Basic Principles (SBÜ Gülhane Basımevi Birimi 2022)
- Kartal Göz Kliniği Bülteni (Anadolu Kitap, Ankara, 2019)
- Kartal Göz Kliniği Bülteni (Anadolu Kitap, Ankara, 2020)
- Kartal Göz Kliniği Bülteni (Anadolu Kitap, Ankara, 2021)
adlı mesleki kitapları ve “TR 2015 11716 Y” (Göz içi lensi) Faydalı Model Patenti
mevcuttur.
Alanı dışındaki eserleri ise şöyledir:
- Kırmızı Çizgi YÖK (Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2006)
- Doktorum Altın Kafeste (Alfa Basım ve Yayım Dağıtım, İstanbul, 2010)
- Vakitli Yazılar (Barış Kitap, Ankara, 2011)
- Kart Kurt Kürt (Barış Kitap, Ankara, 2014)
- Mankurtlaşan Türkiye (Barış Kitap, Ankara, 2015)
- Ens..t Darbe (Barış Kitap, Ankara, 2017)
- Doktor Ne Yaşar Ne Yaşamaz (Barış Kitap, Ankara, 2017)
- Külliye-53/“Olmadı be Reis” (Barış Kitap, Ankara, 2017)
- Külliye-53 Destanı/Taşlama (1) (Çınar Eğt. Kült. ve Yrd. Derneği, Rize, 2018)
- Külliye-53 Destanı/Haşlama (2) (Çınar Eğt. Kült. ve Yrd. Derneği, Rize, 2019)
- Kur’ân’ı Kur’ân’la Anlamak (Barış Kitap, 2020, Ankara)
- Understanding The Quran with Quran (Basımda)