Kriminoloji Sinemaya GidiyorSuç Teorisi ve Popüler Kültür
Bu kitap, akademik çalışmalarımız ve öğretim faaliyetlerimiz sırasında mütemadiyen karşılaştığımız iki problemle ilgili sohbetlerimizden doğdu. Suç ve medya alanında çalışan uzmanlar olarak, uzun süre önce kriminolojiye sadece akademisyenlerin değil, suçla ilgili bir film kiralayanlar ya da indirenler veya sinema bileti alanlar dâhil, popüler kültürün tüm paydaşlarının katkı sunduğunu anladık. Geçmişte popüler kriminoloji ve akademik kriminoloji arasındaki ilişkiyi yazdık, bunların kesiştikleri alanları gösterdik ve olumsuz bir olgu olduğu kesin olan suçun, aynı zamanda herkesin suç ve adaletle ilgili fikirler için içine daldığı kültürel bir kaynak olduğunu ileri sürdük. Eserlerimizde ve öğretimimizde bu mevzuları tartışırken, örnek olarak sık sık filmleri kullandık. İlk problemi bu yarattı. Kitaplarımızın tüm okuyucuları ya da derslerimizi alan tüm öğrenciler, örnek bağlamında bahsettiğimiz filmleri seyretmiş olmuyorlardı. Bu kitapla, seyircilerimizi aynı noktaya (hatta daha doğru bir deyişle aynı ekrana) getirmenin, böylece hepsinin örneklerimizi anlamalarını sağlamanın bir yolunu bulmaya çalıştık.
Bu kitabın çözmeye çalıştığı ikinci ve çok daha genel problem ise, pedagojik nitelik taşıyor. Ceza adaleti ve kriminoloji okuyan tüm öğrenciler, kriminoloji teorisi üzerine bir ders almak zorundalar; ancak tüm hocaların katılacağı üzere, dersler bittikten yaklaşık dört hafta sonra eski bir öğrencinize, mesela gerilim teorisiyle ilgili bir şey sorarsanız, gergin bakışlarla ve kafa karışıklığıyla karşılaşırsınız. En iyi lisansüstü öğrencileri bile, birkaç aylık aradan sonra sosyal düzensizlik teorisi ya da diferansiyel çağrışım teorisiyle yeni bir fikrin bağlantısını kurmalarını istediğinizde, huzursuzca, “O hangisiydi acaba?” diye cevap vereceklerdir. Öğrencilerin, öğrendikleri kriminoloji teorilerini gerçek suç davranışlarıyla bağlantılandırmaları için çok az yöntemleri olduğu sonucuna vardık; teorilerin hayata geçmiş hâllerini bir türlü gözlerinde canlandıramıyorlar. Bu problemin bir başka boyutu ise, çoğu kriminoloji ders kitabının, ne yazık ki, ölümcül derecede sıkıcı, dersin hızla sona ermesi umudundan başka pek bir duygu uyandırmayan kocaman pahalı ciltler olmasıdır.
Öğrencilere her teoriyi belirli bir filmle özdeşleştirmenin işe yarayıp yaramayacağını sorduğumuzda, bize neredeyse neşeyle karşılık verdiler. Teorileri örneklendiren anlatıların, teorik soyutlamaları hatırlamalarına yardımcı olacağını söylediler. Karakterler ve hikâyeleri, onlara teorilerin tam olarak neyle ilgili olduğuna ilişkin örnek sunabilir. Filmler teorileri hayata taşıyabilir. Başka eğitimcilerle ve araştırmacılarla konuştuğumuzda, teoriyi popüler kültür bağlamında ele alma fikrine onlar da heyecanla yaklaştılar. Bu kitapta, kriminoloji teorisine tamamen başka bir açıdan yaklaşıyoruz; öğrencileri, akademisyenleri ve genel okuyucuları teorinin hayatlarımızda ve kültürel hayal gücümüzde nasıl işlediğini daha derinden takdir etmeleri için yüreklendiriyoruz.
Kriminoloji Sinemaya Gidiyor, kriminoloji teorisinin kaynaklarının ve doğasının daha iyi anlaşılmasını hedefliyor. Bu anlamda, kendi teorisini öneriyor. Ayrıca, kriminoloji teorisini anlaşılır, çekici ve akılda kalır hâle getirmeyi amaçlıyor. Bir yandan kriminolojiyi eğlenceli kılarken, diğer yandan öğrencilere ve diğer okuyuculara suça ilişkin temel açıklamaların, filmlerde, yüzeyin hemen altında gömülü olduğunu göstermek istiyoruz. Görevimiz, onların nasıl kazılıp çıkarılabileceğini göstermek. Umuyoruz ki, bu kazı sürecinde, hepimiz teorinin kültürde ve kültürün teorideki rolleriyle ilgili daha çok şey öğreneceğiz.
Bu kitaba yardımcı olan pek çok kişiye, özellikle de Robert Hahn, Majid Yar ve Per Ystehede’ye minnettârız. Hayatın pek çok alanında gösterdikleri çabayla, bu kitabın ortaya çıkabilmesi için gereken zamanı yaratan ve desteği sunan arkadaşlarımız ve meslektaşlarımız arasında Leon Anderson, Ekaterina Botchkovar, Steven Chermak, Joseph De Angelis, Ellen Dwyer, John Gilliom, Carol Greenhouse, Eric Lockmer, Abigail McDonald ve Martin Schwartz var. Daha önce bireysel olarak yazdığımız kitapların editörlüğünü üstlenen Ilene Kalish ile beraber çalışmak çok keyifliydi; istikrarlı bir hazırcevaplık, ilham verici düşünce, cesaretlendirme —ve sabır kaynağı!— Dennis ve Cindy Pope, Rick ve Peggy Butler, Mandy ve Patrick Gould, ve büyükanne-büyükbaba Ruth ve Lowell Hoffman dâhil aile üyeleri kelimenin her anlamıyla çocuk bakımı sağladılar ki, bu olmasaydı bu kitap da vücut bulamazdı. Son olarak, Michelle Brown bu kitabı güzel yeni kızına ithaf ediyor. Sabine, işte bu senin ilk “resimli” kitabın — teori ve görüntünün muhteşem dünyasına hoş geldin.
- Açıklama
Bu kitap, akademik çalışmalarımız ve öğretim faaliyetlerimiz sırasında mütemadiyen karşılaştığımız iki problemle ilgili sohbetlerimizden doğdu. Suç ve medya alanında çalışan uzmanlar olarak, uzun süre önce kriminolojiye sadece akademisyenlerin değil, suçla ilgili bir film kiralayanlar ya da indirenler veya sinema bileti alanlar dâhil, popüler kültürün tüm paydaşlarının katkı sunduğunu anladık. Geçmişte popüler kriminoloji ve akademik kriminoloji arasındaki ilişkiyi yazdık, bunların kesiştikleri alanları gösterdik ve olumsuz bir olgu olduğu kesin olan suçun, aynı zamanda herkesin suç ve adaletle ilgili fikirler için içine daldığı kültürel bir kaynak olduğunu ileri sürdük. Eserlerimizde ve öğretimimizde bu mevzuları tartışırken, örnek olarak sık sık filmleri kullandık. İlk problemi bu yarattı. Kitaplarımızın tüm okuyucuları ya da derslerimizi alan tüm öğrenciler, örnek bağlamında bahsettiğimiz filmleri seyretmiş olmuyorlardı. Bu kitapla, seyircilerimizi aynı noktaya (hatta daha doğru bir deyişle aynı ekrana) getirmenin, böylece hepsinin örneklerimizi anlamalarını sağlamanın bir yolunu bulmaya çalıştık.
Bu kitabın çözmeye çalıştığı ikinci ve çok daha genel problem ise, pedagojik nitelik taşıyor. Ceza adaleti ve kriminoloji okuyan tüm öğrenciler, kriminoloji teorisi üzerine bir ders almak zorundalar; ancak tüm hocaların katılacağı üzere, dersler bittikten yaklaşık dört hafta sonra eski bir öğrencinize, mesela gerilim teorisiyle ilgili bir şey sorarsanız, gergin bakışlarla ve kafa karışıklığıyla karşılaşırsınız. En iyi lisansüstü öğrencileri bile, birkaç aylık aradan sonra sosyal düzensizlik teorisi ya da diferansiyel çağrışım teorisiyle yeni bir fikrin bağlantısını kurmalarını istediğinizde, huzursuzca, “O hangisiydi acaba?” diye cevap vereceklerdir. Öğrencilerin, öğrendikleri kriminoloji teorilerini gerçek suç davranışlarıyla bağlantılandırmaları için çok az yöntemleri olduğu sonucuna vardık; teorilerin hayata geçmiş hâllerini bir türlü gözlerinde canlandıramıyorlar. Bu problemin bir başka boyutu ise, çoğu kriminoloji ders kitabının, ne yazık ki, ölümcül derecede sıkıcı, dersin hızla sona ermesi umudundan başka pek bir duygu uyandırmayan kocaman pahalı ciltler olmasıdır.
Öğrencilere her teoriyi belirli bir filmle özdeşleştirmenin işe yarayıp yaramayacağını sorduğumuzda, bize neredeyse neşeyle karşılık verdiler. Teorileri örneklendiren anlatıların, teorik soyutlamaları hatırlamalarına yardımcı olacağını söylediler. Karakterler ve hikâyeleri, onlara teorilerin tam olarak neyle ilgili olduğuna ilişkin örnek sunabilir. Filmler teorileri hayata taşıyabilir. Başka eğitimcilerle ve araştırmacılarla konuştuğumuzda, teoriyi popüler kültür bağlamında ele alma fikrine onlar da heyecanla yaklaştılar. Bu kitapta, kriminoloji teorisine tamamen başka bir açıdan yaklaşıyoruz; öğrencileri, akademisyenleri ve genel okuyucuları teorinin hayatlarımızda ve kültürel hayal gücümüzde nasıl işlediğini daha derinden takdir etmeleri için yüreklendiriyoruz.
Kriminoloji Sinemaya Gidiyor, kriminoloji teorisinin kaynaklarının ve doğasının daha iyi anlaşılmasını hedefliyor. Bu anlamda, kendi teorisini öneriyor. Ayrıca, kriminoloji teorisini anlaşılır, çekici ve akılda kalır hâle getirmeyi amaçlıyor. Bir yandan kriminolojiyi eğlenceli kılarken, diğer yandan öğrencilere ve diğer okuyuculara suça ilişkin temel açıklamaların, filmlerde, yüzeyin hemen altında gömülü olduğunu göstermek istiyoruz. Görevimiz, onların nasıl kazılıp çıkarılabileceğini göstermek. Umuyoruz ki, bu kazı sürecinde, hepimiz teorinin kültürde ve kültürün teorideki rolleriyle ilgili daha çok şey öğreneceğiz.
Bu kitaba yardımcı olan pek çok kişiye, özellikle de Robert Hahn, Majid Yar ve Per Ystehede’ye minnettârız. Hayatın pek çok alanında gösterdikleri çabayla, bu kitabın ortaya çıkabilmesi için gereken zamanı yaratan ve desteği sunan arkadaşlarımız ve meslektaşlarımız arasında Leon Anderson, Ekaterina Botchkovar, Steven Chermak, Joseph De Angelis, Ellen Dwyer, John Gilliom, Carol Greenhouse, Eric Lockmer, Abigail McDonald ve Martin Schwartz var. Daha önce bireysel olarak yazdığımız kitapların editörlüğünü üstlenen Ilene Kalish ile beraber çalışmak çok keyifliydi; istikrarlı bir hazırcevaplık, ilham verici düşünce, cesaretlendirme —ve sabır kaynağı!— Dennis ve Cindy Pope, Rick ve Peggy Butler, Mandy ve Patrick Gould, ve büyükanne-büyükbaba Ruth ve Lowell Hoffman dâhil aile üyeleri kelimenin her anlamıyla çocuk bakımı sağladılar ki, bu olmasaydı bu kitap da vücut bulamazdı. Son olarak, Michelle Brown bu kitabı güzel yeni kızına ithaf ediyor. Sabine, işte bu senin ilk “resimli” kitabın — teori ve görüntünün muhteşem dünyasına hoş geldin.
Stok Kodu:9786258092042Boyut:16x24Sayfa Sayısı:304Basım Yeri:AnkaraBasım Tarihi:2022 ŞubatKapak Türü:Karton KapakDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim222,50222,502111,25222,50374,17222,50Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim222,50222,502111,25222,50374,17222,50Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim222,50222,502111,25222,50374,17222,50Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim222,50222,502--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.