Kişilik Hakkının Ticarileşmesi (İmaj Hakkı)
Günümüz piyasasında kişiliğin ayırdedici unsurları önemli bir ticari değer kazanmıştır. Hukuk düzeni bu tür kişilik değerlerini ahlaki bir kınamayla karşılamak yerine bunları korumak yolunu tercih etmelidir. Özellikle de kişinin ismi, resmi, sesi ve hayatı hakkındaki bilgiler kişiyi tanımladığı ve kişinin kendisine atıfta bulunduğu için, bunlardan doğan malvarlığı değerlerinin de bunların sahibi olan kişiye ait olması gerekir. Kişilik hakkı sahibi, bu değerleri dış dünyada değerlendirip değerlendirmeyeceğine veya nasıl değerlendireceğine kendisi karar vermelidir. Bu anlamda kişinin kendi kaderini belirleme hakkı kişiliğe dahil maddi değerler bakımından da geçerlidir. Burada kişilik hakkının tarihte çıkış amacı ve esas itibariyle "insanı insan yapan soylu değerlere ilişkin" manevi bir hak olması sebebiyle, kişilik hakkının tamamen veya kısmen devrinin mümkün olamayacağı gibi birtakım çekincelerin olması doğaldır. Buna karşılık maddi unsurların varlığının kabulü ve korunmasıyla birlikte kişilik hakkı korumasının da daha etkin olacağına şüphe yoktur. Böylece hak sahibi hem kişiliğini ticari açıdan izinsiz kullananlara karşı daha kolay harekete geçebilecek, hem de her ne kadar devir mümkün olmasa da kişiliğinin maddi unsurları üzerinde borçlandırıcı işlem niteliğinde bağlayıcı hukuki işlemler yapabilecektir. Yine böylece ölümle birlikte kişiliğin maddi unsurları üzerinde karar verme yetkisi mirasçılara geçmiş olacaktır ki, ölen kişinin maddi kişilik değerlerinin ölümünden sonra herhangi bir üçüncü kişinin serbestçe kullanımına açık olmasındansa mirasçılara geçmesi ölenin de menfaatinedir.(ARKA KAPAKTAN)
- Açıklama
Günümüz piyasasında kişiliğin ayırdedici unsurları önemli bir ticari değer kazanmıştır. Hukuk düzeni bu tür kişilik değerlerini ahlaki bir kınamayla karşılamak yerine bunları korumak yolunu tercih etmelidir. Özellikle de kişinin ismi, resmi, sesi ve hayatı hakkındaki bilgiler kişiyi tanımladığı ve kişinin kendisine atıfta bulunduğu için, bunlardan doğan malvarlığı değerlerinin de bunların sahibi olan kişiye ait olması gerekir. Kişilik hakkı sahibi, bu değerleri dış dünyada değerlendirip değerlendirmeyeceğine veya nasıl değerlendireceğine kendisi karar vermelidir. Bu anlamda kişinin kendi kaderini belirleme hakkı kişiliğe dahil maddi değerler bakımından da geçerlidir. Burada kişilik hakkının tarihte çıkış amacı ve esas itibariyle "insanı insan yapan soylu değerlere ilişkin" manevi bir hak olması sebebiyle, kişilik hakkının tamamen veya kısmen devrinin mümkün olamayacağı gibi birtakım çekincelerin olması doğaldır. Buna karşılık maddi unsurların varlığının kabulü ve korunmasıyla birlikte kişilik hakkı korumasının da daha etkin olacağına şüphe yoktur. Böylece hak sahibi hem kişiliğini ticari açıdan izinsiz kullananlara karşı daha kolay harekete geçebilecek, hem de her ne kadar devir mümkün olmasa da kişiliğinin maddi unsurları üzerinde borçlandırıcı işlem niteliğinde bağlayıcı hukuki işlemler yapabilecektir. Yine böylece ölümle birlikte kişiliğin maddi unsurları üzerinde karar verme yetkisi mirasçılara geçmiş olacaktır ki, ölen kişinin maddi kişilik değerlerinin ölümünden sonra herhangi bir üçüncü kişinin serbestçe kullanımına açık olmasındansa mirasçılara geçmesi ölenin de menfaatinedir.(ARKA KAPAKTAN)
Stok Kodu:9786254324840Boyut:16x24Sayfa Sayısı:175Basım Yeri:İstanbulBasım Tarihi:2023 Mart
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim108,00108,00254,00108,00336,00108,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim108,00108,00254,00108,00336,00108,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim108,00108,00254,00108,00336,00108,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim108,00108,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.