Kamu İhale Hukuku Temel Mevzuatı ve Danıştay 13. Daire Kararları

Mehmet ALTUNDİŞ

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun getirmiş olduğu ihale sisteminde dava açılmadan önce zorunlu idari başvuru yolları (şikayet ve itirazen şikayet) kabul edilmiştir.4734 sayılı Kanunun getirmiş olduğu bu yeni sistem sonrasında ihale uyuşmazlıkları çeşitlenmiştir. Yeni sistemde, ihale uyuşmazlıklarıyla karşı karşıya kalan ilgililer karmaşık ve ayrıntılarla dolu bu yolda bir çok usuli eksiklik nedeniyle hak kaybına uğrayabilecek durumdadırlar.

Yaklaşık 5 yıldır görev yaptığım Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin ihale hukukuna ilişkin içtihatları değerlendirildiğinde, süre, ehliyet, dilekçelerin usulüne uygun olmaması veya istisna kapsamındaki ihalelerde şikayet ve itirazen şikayet yoluna başvurulması gibi bir çok usul hatası yapıldığına şahit oldum. Bu basit hatalar zaman yönetiminin çok önemli olduğu kamu ihalelerinde başarıya ulaşma şansını yok etmektedir. Zira basit bir usul hatası ilgilisine beş ya da altı ay kaybettirmekte, bu süre içinde belki de ihale konusu iş tamamlanmaktadır. İhale konusu iş tamamladıktan sonra ulaşılacak mahkeme kararı ise çoğu zaman infaz edilememekte ve sonuç alınamamaktadır.Bu çalışmada, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin emsal nitelikteki içtihatları konu konu ve madde madde tasnif edilmiş, ilgili kanun maddesinin altında okuyucunun istifadesine sunulmuştur.Kitabımızda ayrıca 4734 sayılı Kanun dışında içtihatlarıyla birlikte 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve Kamu İhale Genel Tebliği de güncel olarak okuyucusuna sunulmuştur.