Hukukumuzda Bilirkişilik
Uyuşmazlıkları çözüme kavuşturma görevini üstlenmiş bulunan hâkimin, tıp, mühendislik, mimarlık fizik, kimya, matematik, istatistik ve muhasebe gibi uzmanlık gerektiren konularda, uyuşmazlığın temelini oluşturan vakıaların tespiti ya da açıklığa kavuşturulması bağlamında, sözü edilen alanların uzmanı konumunda bulunan kişilerin oy ve görüşlerine başvurması kaçınılmazdır. Çünkü, bir hâkimin, hukuk bilgisi dışında kalan alanlar hakkında, o alana özel bir ilgisi ya da merakı yoksa, yeterli düzeyde bilgi sahibi olması da, zaten mümkün değildir. İşte, hâkime, davanın çözüme kavuşturulması bağlamında, uzman kimliğiyle eksikliğini duyduğu özel veya teknik bilgiyi sağlayacak, bir anlamda onu tamamlayacak ve yardımcı olacak kişi, bilirkişidir ve o yargı sürecinin işleyişinde, hayatî öneme sahip bir görevi üstlenmiş durumdadır. Özellikle, bilirkişi, tecrübe kuralını, yani fizik, kimya, biyoloji, mekanik veya matematik kuralını uygulamak suretiyle, vakıadan sonuç çıkarma ya da vakıa tespitini gerçekleştirme biçiminde beliren bir işlevi üstlenmişse, bu yapılmadan, zaten davanın çözüme kavuşturulması da asla gerçekleştirilemeyecektir. Yargısal süreç içerisinde gerçeğe ulaşılmasında aslî ve vazgeçilmez bir öneme sahip olmasına rağmen, bilirkişilik kurumu, uygulamada sıkça ve amacı aşkın bir biçimde kullanıldığı ve bu durumun da sürekli yakınmalara sebebiyet verdiği herkesçe bilinmektedir.
Sözü edilen hâl, bilirkişilik kurumuna, bir çeki düzen verilmesini zorunlu kılmıştır. Bu zorunluluk dikkate alınarak, mevzuat bazında, bilirkişilerin, niteliklerinin tâyini ve görevlendirilmelerinde gözetilecek olan hususlar ile bilirkişilik faaliyetinin icrasında işlerlik kazanacak olan temel ve etik ilkeleri belirlemek, yetkilerini, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını ortaya koymak, disipline edilip denetlenip izlenmelerini ve bilirkişiliğin kurumsal bazda, resmî bir şemsiye altında yapılanmasını temin etmek amacıyla, kanun koyucu tarafından, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ve bu Kanun’a müteakiben de Adalet Bakanlığı tarafından, anılan Kanun’un hükümlerini somutlaştırmak amacıyla Bilirkişilik Yönetmeliği çıkarılmıştır. Yine, 6754 sayılı Kanun’la Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve İdarî Yargılama Usulü Kanunu başta olmak üzere, bilirkişilik ile ilgili düzenlemeler bağlamında, yeknesaklığı temin etmek amacıyla pek çok kanunda bazı değişiklikler yapılmıştır. Mevzuat bazında yapılmış olan bu değişiklikler de dikkate alınarak, sistematik bir bütünlük içinde, bilirkişilik kurumunun, Türk hukuku bağlamında, tüm boyutları itibariyle bilimsel bir yaklaşımla ele alınıp incelenmesi ihtiyacı doğmuş, bu çalışma da, sözü edilen ihtiyacı gidermek amacıyla hazırlanmış ve siz değerli okuyucuların yararlanılmasına sunulmuştur.
İşbu çalışmanın elektronik ortama aktarılmasında ve tashihlerinin yapılmasında, büyük emeği geçen Anabilim Dalımız’da, Yükseköğretim Kanunu’nun 35. maddesi çerçevesinde görev yapan araştırma görevlisi Fikret Sami Tiyek ile Anabilim Dalımız araştırma görevlisi Hikmet Bilgin’e, kâlbi teşekkürlerimi sunmayı, zevkle yerine getirilmesi gereken bir görev addediyorum.
Son olarak, bu monografik çalışmanın basım, yayım ve dağıtımını üstlenen Yetkin Basım, Dağıtım ve Yayım Anonim Şirketi’nin değerli sahipleri ile basımda ve diğer aşamalarda emeği geçen tüm personeline göstermiş oldukları titizlik, özen ve duyarlılıktan ötürü, en içten teşekkürlerimi sunarım.
-*******************************-
- Açıklama
Uyuşmazlıkları çözüme kavuşturma görevini üstlenmiş bulunan hâkimin, tıp, mühendislik, mimarlık fizik, kimya, matematik, istatistik ve muhasebe gibi uzmanlık gerektiren konularda, uyuşmazlığın temelini oluşturan vakıaların tespiti ya da açıklığa kavuşturulması bağlamında, sözü edilen alanların uzmanı konumunda bulunan kişilerin oy ve görüşlerine başvurması kaçınılmazdır. Çünkü, bir hâkimin, hukuk bilgisi dışında kalan alanlar hakkında, o alana özel bir ilgisi ya da merakı yoksa, yeterli düzeyde bilgi sahibi olması da, zaten mümkün değildir. İşte, hâkime, davanın çözüme kavuşturulması bağlamında, uzman kimliğiyle eksikliğini duyduğu özel veya teknik bilgiyi sağlayacak, bir anlamda onu tamamlayacak ve yardımcı olacak kişi, bilirkişidir ve o yargı sürecinin işleyişinde, hayatî öneme sahip bir görevi üstlenmiş durumdadır. Özellikle, bilirkişi, tecrübe kuralını, yani fizik, kimya, biyoloji, mekanik veya matematik kuralını uygulamak suretiyle, vakıadan sonuç çıkarma ya da vakıa tespitini gerçekleştirme biçiminde beliren bir işlevi üstlenmişse, bu yapılmadan, zaten davanın çözüme kavuşturulması da asla gerçekleştirilemeyecektir. Yargısal süreç içerisinde gerçeğe ulaşılmasında aslî ve vazgeçilmez bir öneme sahip olmasına rağmen, bilirkişilik kurumu, uygulamada sıkça ve amacı aşkın bir biçimde kullanıldığı ve bu durumun da sürekli yakınmalara sebebiyet verdiği herkesçe bilinmektedir.
Sözü edilen hâl, bilirkişilik kurumuna, bir çeki düzen verilmesini zorunlu kılmıştır. Bu zorunluluk dikkate alınarak, mevzuat bazında, bilirkişilerin, niteliklerinin tâyini ve görevlendirilmelerinde gözetilecek olan hususlar ile bilirkişilik faaliyetinin icrasında işlerlik kazanacak olan temel ve etik ilkeleri belirlemek, yetkilerini, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını ortaya koymak, disipline edilip denetlenip izlenmelerini ve bilirkişiliğin kurumsal bazda, resmî bir şemsiye altında yapılanmasını temin etmek amacıyla, kanun koyucu tarafından, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ve bu Kanun’a müteakiben de Adalet Bakanlığı tarafından, anılan Kanun’un hükümlerini somutlaştırmak amacıyla Bilirkişilik Yönetmeliği çıkarılmıştır. Yine, 6754 sayılı Kanun’la Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve İdarî Yargılama Usulü Kanunu başta olmak üzere, bilirkişilik ile ilgili düzenlemeler bağlamında, yeknesaklığı temin etmek amacıyla pek çok kanunda bazı değişiklikler yapılmıştır. Mevzuat bazında yapılmış olan bu değişiklikler de dikkate alınarak, sistematik bir bütünlük içinde, bilirkişilik kurumunun, Türk hukuku bağlamında, tüm boyutları itibariyle bilimsel bir yaklaşımla ele alınıp incelenmesi ihtiyacı doğmuş, bu çalışma da, sözü edilen ihtiyacı gidermek amacıyla hazırlanmış ve siz değerli okuyucuların yararlanılmasına sunulmuştur.
İşbu çalışmanın elektronik ortama aktarılmasında ve tashihlerinin yapılmasında, büyük emeği geçen Anabilim Dalımız’da, Yükseköğretim Kanunu’nun 35. maddesi çerçevesinde görev yapan araştırma görevlisi Fikret Sami Tiyek ile Anabilim Dalımız araştırma görevlisi Hikmet Bilgin’e, kâlbi teşekkürlerimi sunmayı, zevkle yerine getirilmesi gereken bir görev addediyorum.
Son olarak, bu monografik çalışmanın basım, yayım ve dağıtımını üstlenen Yetkin Basım, Dağıtım ve Yayım Anonim Şirketi’nin değerli sahipleri ile basımda ve diğer aşamalarda emeği geçen tüm personeline göstermiş oldukları titizlik, özen ve duyarlılıktan ötürü, en içten teşekkürlerimi sunarım.
-*******************************-
Stok Kodu:9789750515367Boyut:16x24Sayfa Sayısı:226Basım Yeri:AnkaraBasım Tarihi:2024
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim360,00360,002180,00360,003120,00360,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim360,00360,002180,00360,003120,00360,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim360,00360,002180,00360,003120,00360,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim360,00360,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.