Anonim Ortaklığın Temsili
Anonim ortaklık tüzel kişilik olması nedeniyle hak ve borçlara ehil olabilmekiçin, organlara ihtiyaç duymaktadır. Anonim ortaklıkta bu ihtiyacı karşılayan organ, kural olarak, yönetim kuruludur (TK m. 365). Anonim ortaklığın yönetim kurulu tarafından temsil edilmesi kuralına; kayyım, konkordato komiseri, tasfiye memuru, iflas masası ile delegasyon halinde murahhas üye veya müdürler şeklinde kanuni istisnalar getirilmiştir. Mülga Kanun döneminde anonim ortaklıkların hak ehliyetini ve dolayısıyla temsil yetkisini işletme konusu ile sınırlandıran ultra vires ilkesi, kanun koyucunun AB Yönergelerine uyum hedefi doğrultusunda terk edilmiştir. Ancak ortaklığın esas sözleşmesinde yazılı bulunan işletme konusu, mevcut düzende temsile yetkili olanların temsil yetkisine -kanunda işaret edilen belli şartların sağlanması halinde- bir sınırlandırma teşkil etmeye devam etmektedir. Şöyle ki; temsile yetkili olanların işletme konusu dışında yaptığı işlemler ilke olarak ortaklığı bağlar; ancak üçüncü kişinin konu dışı işlemi bildiği veya bilebilecek durumda olduğu, esas sözleşmenin ilanı dışında bir yolla ispat edilirse, o takdirde ortaklık işlemle bağlı olmadığını ileri sürebilecektir. Yönetim kurulunun ortaklığı temsil yetkisinin kapsamı gerek işlem gerekse konu bakımından kural olarak sınırsızdır. Bununla birlikte; özellikle kanun koyucu tarafından genel kurulun yetkisine bırakılmış işlemler ve ortaklık ile organsal temsilci arasında menfaat çatışması doğuran işlemler, belli şartlar dahilinde, yönetim kurulunun temsil yetkisinin kanuni kapsamı dışında kalmaktadır. Dolayısıyla yönetim kurulu bahse konu işlemler bakımında ortaklığı temsile yetkili değildir. Yönetim kurulunun ortaklığı temsil yetkisi bakımından sınırlandırılamazlık ilkesi geçerlidir. Bu ilkeye; ilk olarak kanunen tescil ve ilanına cevaz verilen (birlikte temsil ile merkez-şube işlerine özgülenme), ikinci olarak ise iyiniyetli olmayan üçüncü kişinin varlığı halinde ona karşı ileri sürülebilen iç ilişkide talimat niteliğinde olan sınırlandırmalar istisna teşkil etmektedir. Anonim ortaklık adına yapılan işlemin yetkisiz temsilci marifetiyle gerçekleşmesi halinde ise, TK hükümlerinde özel bir düzenleme bulunmadığından borçlar hukukunun genel hükümleri kapsamındaki yetkisiz temsile ilişkin düzenlemeler niteliğine uygun düştüğü ölçüde kıyasen uygulama alanı bulacaktır. Bu düzenlemelerin hangi çerçevede kıyasen uygulanacağı bu eserde etraflıca ele alınmaktadır.(ARKA KAPAKTAN)
-*********************-
- Açıklama
Anonim ortaklık tüzel kişilik olması nedeniyle hak ve borçlara ehil olabilmekiçin, organlara ihtiyaç duymaktadır. Anonim ortaklıkta bu ihtiyacı karşılayan organ, kural olarak, yönetim kuruludur (TK m. 365). Anonim ortaklığın yönetim kurulu tarafından temsil edilmesi kuralına; kayyım, konkordato komiseri, tasfiye memuru, iflas masası ile delegasyon halinde murahhas üye veya müdürler şeklinde kanuni istisnalar getirilmiştir. Mülga Kanun döneminde anonim ortaklıkların hak ehliyetini ve dolayısıyla temsil yetkisini işletme konusu ile sınırlandıran ultra vires ilkesi, kanun koyucunun AB Yönergelerine uyum hedefi doğrultusunda terk edilmiştir. Ancak ortaklığın esas sözleşmesinde yazılı bulunan işletme konusu, mevcut düzende temsile yetkili olanların temsil yetkisine -kanunda işaret edilen belli şartların sağlanması halinde- bir sınırlandırma teşkil etmeye devam etmektedir. Şöyle ki; temsile yetkili olanların işletme konusu dışında yaptığı işlemler ilke olarak ortaklığı bağlar; ancak üçüncü kişinin konu dışı işlemi bildiği veya bilebilecek durumda olduğu, esas sözleşmenin ilanı dışında bir yolla ispat edilirse, o takdirde ortaklık işlemle bağlı olmadığını ileri sürebilecektir. Yönetim kurulunun ortaklığı temsil yetkisinin kapsamı gerek işlem gerekse konu bakımından kural olarak sınırsızdır. Bununla birlikte; özellikle kanun koyucu tarafından genel kurulun yetkisine bırakılmış işlemler ve ortaklık ile organsal temsilci arasında menfaat çatışması doğuran işlemler, belli şartlar dahilinde, yönetim kurulunun temsil yetkisinin kanuni kapsamı dışında kalmaktadır. Dolayısıyla yönetim kurulu bahse konu işlemler bakımında ortaklığı temsile yetkili değildir. Yönetim kurulunun ortaklığı temsil yetkisi bakımından sınırlandırılamazlık ilkesi geçerlidir. Bu ilkeye; ilk olarak kanunen tescil ve ilanına cevaz verilen (birlikte temsil ile merkez-şube işlerine özgülenme), ikinci olarak ise iyiniyetli olmayan üçüncü kişinin varlığı halinde ona karşı ileri sürülebilen iç ilişkide talimat niteliğinde olan sınırlandırmalar istisna teşkil etmektedir. Anonim ortaklık adına yapılan işlemin yetkisiz temsilci marifetiyle gerçekleşmesi halinde ise, TK hükümlerinde özel bir düzenleme bulunmadığından borçlar hukukunun genel hükümleri kapsamındaki yetkisiz temsile ilişkin düzenlemeler niteliğine uygun düştüğü ölçüde kıyasen uygulama alanı bulacaktır. Bu düzenlemelerin hangi çerçevede kıyasen uygulanacağı bu eserde etraflıca ele alınmaktadır.(ARKA KAPAKTAN)
-*********************-
Stok Kodu:9786255994554Boyut:16x24Sayfa Sayısı:488Basım Yeri:İstanbulBasım Tarihi:2024 Aralık
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim711,00711,002355,50711,003237,00711,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim711,00711,002355,50711,003237,00711,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim711,00711,002355,50711,003237,00711,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim711,00711,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.