Hedefteki Ada_{ABD ve Çin Arasında Tayvan}

Kitabın Açıklaması
Adı ancak Çin Halk Cumhuriyeti ile yaşadığı gerginlikler ve zaman zaman tayfun ve depremlerle medyada gündeme gelen Tayvan, pratikte kendi hükümetine, parlamentosuna, devlet başkanına, ordusuna ve adalet sistemine sahip bir ülke olmasına rağmen Türkiye de dâhil olmak üzere dünyadaki ülkelerin ezici çoğunluğu tarafından devlet olarak tanınmamaktadır. Ancak bu durum Tayvan ile onu diplomatik olarak tanımayan ülkeler arasında ticari ve kültürel ilişkilerin tesisine engel olmamıştır. Tayvan’ın Ankara’da, Türkiye’nin de Taypey’de “ticaret ofisi” ve “ekonomi ve kültür ofisi” adı altında temsilcilikleri mevcuttur. Türk Hava Yolları, Tayvanlı bir firma olan Eva Air iş birliğiyle Taypey’e seferler düzenlemektedir. Türkiye, özellikle İstanbul, Pamukkale Travertenleri, Kapadokya ve Safranbolu Tayvanlılar için popüler bir turistik destinasyondur. Ancak Türkiye’de Tayvan’ın dünyadaki ekonomik ve jeopolitik önemine uygun bir şekilde tanındığını söylemek mümkün değildir.
Oysa 36.000 km²’lik bir yüzölçümüne, 23 milyonluk bir nüfusa ve 35.000 dolarlık kişi başına düşen milli gelire sahip bu ada, gelişmiş çip teknolojisi başta olmak üzere teknolojik gelişmişliği ile dünyanın en büyük rakip iki gücü olan ABD-Çin çekişmesinin odağında yer alması sebebiyle gerek ekonomik anlamda gerekse de güvenlik çalışmaları anlamında küresel bir öneme sahiptir. Buna rağmen Türkçe’de bu adanın tarihini ve siyasetini merkeze alan bir yayın bulunmamaktadır. Halbuki gerek 3600 yıllık Çin medeniyetinin gerekse muhtemel III. Dünya Savaşı tartışmalarının anlaşılması açısından Tayvan Boğazı’nın iki yakası yani Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan arasındaki ilişkilerin ve gelişmelerin ülkemizde daha iyi bilinmesi ve izlenmesi önem taşımaktadır. Bu sebeplerden dolayı, bu çalışmayı yapma fikri Tayvan’da doktora yaptığım 2020- 2024 yılları arasında oluştu. Fakat o sırada doktora çalışmalarına yoğunlaştığım için kitabın sadece bir kısmını tamamlayabilmiştim. Türkiye’ye döndükten sonra taslağın kalan kısmını tamamlayıp, ikinci Trump dönemine ilişkin öngörülerimi de ekleyerek kitaba mevcut halini verdim. Umarım eser, ülkemizde özelde Tayvan, genel olarak da Doğu Asya konusundaki bilgi açığının kapanmasına bir nebze de olsa yardımcı olur