Hrisantos’u Ben Öldürdüm
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yılları… İstanbul… Ve gerçek bir hikâye: Hrisantos’u Ben Öldürdüm…
Birinci Dünya Harbi’nin henüz ilk yıllarında; İstanbul, harbe mahsus sıkıntıların pençesinde iken Beyoğlu’nun eğlence âlemlerinde ince narin boyu, tüysüz yüzü, göz alıcı endamı ve fiyakalı yürüyüşü ile çevresindeki tüm kadınları kendisine âşık eden genç bir delikanlı, Hrisantos peyda olur. Hrisantos’un, bir kez bakan her kadını mest eden siyah gözleri, esasında kötülük ve nefret ile doludur. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarına denk gelen dönemde Hrisantos; on üçü polis memuru olmak üzere yirmi bir kişinin canına kıyan, tüm zabıta teşkilatını peşinden koşturan azılı bir şerirdir.
İçerisinde bulunulan öyle bir dönemdir ki Rum palikaryalarının şımarıklarına tahammül edemeyen bir Türk subayı çareyi kendi canına kıymakta bulur. Zabıta teşkilatına mensup herkesin yüreği intikam hırsıyla dolar. Zamanı gelecek, bir gün sabah olacak ve şehirlerinin üzerini kaplayan karanlıklar dağılacak, tüm şehitlerin öcü alınacaktır.
Uzun uğraşlar ile bir türlü pusuya düşürülemeyen, her defasında kaçıp kurtulmanın bir yolunu bulan Hrisantos’un sonu ise polis memurları Muharrem Efendi ile Cafer Tayyar Efendi’nin ellerinden olacaktır.
- Açıklama
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yılları… İstanbul… Ve gerçek bir hikâye: Hrisantos’u Ben Öldürdüm…
Birinci Dünya Harbi’nin henüz ilk yıllarında; İstanbul, harbe mahsus sıkıntıların pençesinde iken Beyoğlu’nun eğlence âlemlerinde ince narin boyu, tüysüz yüzü, göz alıcı endamı ve fiyakalı yürüyüşü ile çevresindeki tüm kadınları kendisine âşık eden genç bir delikanlı, Hrisantos peyda olur. Hrisantos’un, bir kez bakan her kadını mest eden siyah gözleri, esasında kötülük ve nefret ile doludur. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarına denk gelen dönemde Hrisantos; on üçü polis memuru olmak üzere yirmi bir kişinin canına kıyan, tüm zabıta teşkilatını peşinden koşturan azılı bir şerirdir.
İçerisinde bulunulan öyle bir dönemdir ki Rum palikaryalarının şımarıklarına tahammül edemeyen bir Türk subayı çareyi kendi canına kıymakta bulur. Zabıta teşkilatına mensup herkesin yüreği intikam hırsıyla dolar. Zamanı gelecek, bir gün sabah olacak ve şehirlerinin üzerini kaplayan karanlıklar dağılacak, tüm şehitlerin öcü alınacaktır.
Uzun uğraşlar ile bir türlü pusuya düşürülemeyen, her defasında kaçıp kurtulmanın bir yolunu bulan Hrisantos’un sonu ise polis memurları Muharrem Efendi ile Cafer Tayyar Efendi’nin ellerinden olacaktır.
Stok Kodu:9786051212524Boyut:13x21Sayfa Sayısı:336Basım Yeri:İstanbul
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim315,00315,002157,50315,003105,00315,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim315,00315,002157,50315,003105,00315,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim315,00315,002157,50315,003105,00315,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim315,00315,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.