Erken Çocukluk Eğitimi
Gelişim döllenme ile başlamakta ve yaşam boyu sürmektedir. Ancak yaşamın ilk altı yılı gelişimin en hızlı olduğu ve çevrenin etkisine en açık olunan dönemdir. Çocuklar doğduklarında ve yaşamlarının ilk yıllarında fiziksel açıdan yetişkinlere bağımlıdırlar. Ancak, bu bağımlılık bizleri yanıltmamalıdır. Çocuklar doğduklarında oldukça gelişmiş beş duyu yetisine sahiptirler. Bir başka deyişle çevre ile etkileşime hazırdırlar. Fiziksel açıdan bağımlı olsalar da zihinsel açıdan çok hızlı gelişmektedirler. 0-4 yaş özellikle beyin gelişimi için kritik bir dönemdir. Çocukların anadillerini kolaylıkla öğrenmeleri bu zihinsel kapasitenin önemli bir işaretidir. İlk yıllardaki öğrenmenin beyin gelişimi ile önemli bir ilişkisi vardır. Böyle olunca gelişimin en önemli ilk altı hatta sekiz yılındaki eğitim çok önemli olmaktadır. Bu eğitim ne kadar erken başlarsa o kadar etkili olur. Burada, çocuğun deneyim kazanması için önemli olan, onun çok yönlü gelişimine (sosyal, zihinsel, duygusal, dil ve fiziksel) destek verecek uyarıcıların olduğu bir çevre ve donanımlı yetişkinlerden bahsedilmektedir. Daha sağlıklı, başarılı ve topluma katkı getirecek bireyler yetiştirilmek isteniyorsa, eğitime mümkün olduğunca erken başlanması gerekmektedir. Çocukların örgün eğitime başlama süreci onların yaşamında kritik bir dönemdir. Erken çocukluk döneminden ilköğretime geçişin uyum içinde ve yumuşak bir şekilde olması, çocuğun örgün eğitimindeki başarısında etkilidir. Bu, ilköğretimden önceki yıl ve ilköğretimdeki iki yılın bir bütünlük içinde olmasının gereğini göstermektedir. Bütün bu nedenlerden dolayı okul öncesi eğitim yerine “EÇE” kavramı tercih edilmekte ve önerilmektedir.
Okul öncesi eğitim ve erken çocukluk eğitimi (EÇE) kavramı zaman zaman birbirinin yerine kullanılmaktadır. Türkiye'de EÇE'nin incelenmesi aşamasında elde edilen bulgular ağırlıklı olarak okul öncesi eğitimine aittir. Çünkü Türkiye'de kabul gören ve uygulanan sistem okul öncesi eğitim sistemidir. Ancak Türkiye için tercih edilen ve önerilen EÇE'dir. Okul öncesi eğitim 3-6 yaşları arasındaki dönemi kapsarken, EÇE doğumdan hatta annenin hamileliğinden ilköğretimin ilk iki yılını da içine alan dönemi kapsamaktadır. Dolayısıyla okul öncesi eğitim EÇE'nin içinde yer almaktadır.
Bu kitap, son yıllarda birçok ülkede yaygınlaşan ve bazı ülkelerde zorunlu hale getirilen EÇE'nin ülkemizdeki uygulamalarına katkı sağlaması amacıyla hazırlanmıştır. YÖK, lisans programlarında yaptığı düzenleme ile ilk adımı atarak Eğitim Fakülteleri Sınıf Öğretmenliği Lisans Programına “Erken Çocukluk Eğitimi” dersini eklemiştir. Kitap, sınıf öğretmenlerine olduğu kadar, okul öncesi öğretmenleri ve ailelere de yarar sağlayacak bir şekilde hazırlanmıştır. Kitapta farklı üniversitelerde görevli olan öğretim elemanları tarafından YÖK Kur tanımına uygun olarak yazılmış on bölüm bulunmaktadır. Her bir bölüm yazarlar tarafından güncel değişiklik ve uygulamalar da eklenerek titizlikle yazılmıştır. Bu çerçeve kitapta; okul öncesinin dünyada ve Türkiye'deki tarihsel gelişimi, tanımı, kapsamı, önemi ve temel ilkeleri, okul öncesinin bugünkü durumu, temel görüşler, çocukların gereksinimleri ve özellikleri, öğretmen yeterlilikleri, eğitim kurumları ve çeşitleri, eğitsel ortam özellikleri ile ailenin rolü ve önemi açıklanmaya çalışılmıştır.
Kitabın ikinci baskısında değerli meslektaşlarımız ve öğrencilerimizden gelen geribildirimler doğrultusunda bazı eklemeler ve değişikliklere yer verdik. Umarız bu haliyle kitap daha yararlanabilir olmuştur. Kitabın bu baskısıyla ilgili değerlendirmeleriniz, bundan sonraki baskılar için bizlere ışık tutacaktır.
- Açıklama
Gelişim döllenme ile başlamakta ve yaşam boyu sürmektedir. Ancak yaşamın ilk altı yılı gelişimin en hızlı olduğu ve çevrenin etkisine en açık olunan dönemdir. Çocuklar doğduklarında ve yaşamlarının ilk yıllarında fiziksel açıdan yetişkinlere bağımlıdırlar. Ancak, bu bağımlılık bizleri yanıltmamalıdır. Çocuklar doğduklarında oldukça gelişmiş beş duyu yetisine sahiptirler. Bir başka deyişle çevre ile etkileşime hazırdırlar. Fiziksel açıdan bağımlı olsalar da zihinsel açıdan çok hızlı gelişmektedirler. 0-4 yaş özellikle beyin gelişimi için kritik bir dönemdir. Çocukların anadillerini kolaylıkla öğrenmeleri bu zihinsel kapasitenin önemli bir işaretidir. İlk yıllardaki öğrenmenin beyin gelişimi ile önemli bir ilişkisi vardır. Böyle olunca gelişimin en önemli ilk altı hatta sekiz yılındaki eğitim çok önemli olmaktadır. Bu eğitim ne kadar erken başlarsa o kadar etkili olur. Burada, çocuğun deneyim kazanması için önemli olan, onun çok yönlü gelişimine (sosyal, zihinsel, duygusal, dil ve fiziksel) destek verecek uyarıcıların olduğu bir çevre ve donanımlı yetişkinlerden bahsedilmektedir. Daha sağlıklı, başarılı ve topluma katkı getirecek bireyler yetiştirilmek isteniyorsa, eğitime mümkün olduğunca erken başlanması gerekmektedir. Çocukların örgün eğitime başlama süreci onların yaşamında kritik bir dönemdir. Erken çocukluk döneminden ilköğretime geçişin uyum içinde ve yumuşak bir şekilde olması, çocuğun örgün eğitimindeki başarısında etkilidir. Bu, ilköğretimden önceki yıl ve ilköğretimdeki iki yılın bir bütünlük içinde olmasının gereğini göstermektedir. Bütün bu nedenlerden dolayı okul öncesi eğitim yerine “EÇE” kavramı tercih edilmekte ve önerilmektedir.
Okul öncesi eğitim ve erken çocukluk eğitimi (EÇE) kavramı zaman zaman birbirinin yerine kullanılmaktadır. Türkiye'de EÇE'nin incelenmesi aşamasında elde edilen bulgular ağırlıklı olarak okul öncesi eğitimine aittir. Çünkü Türkiye'de kabul gören ve uygulanan sistem okul öncesi eğitim sistemidir. Ancak Türkiye için tercih edilen ve önerilen EÇE'dir. Okul öncesi eğitim 3-6 yaşları arasındaki dönemi kapsarken, EÇE doğumdan hatta annenin hamileliğinden ilköğretimin ilk iki yılını da içine alan dönemi kapsamaktadır. Dolayısıyla okul öncesi eğitim EÇE'nin içinde yer almaktadır.
Bu kitap, son yıllarda birçok ülkede yaygınlaşan ve bazı ülkelerde zorunlu hale getirilen EÇE'nin ülkemizdeki uygulamalarına katkı sağlaması amacıyla hazırlanmıştır. YÖK, lisans programlarında yaptığı düzenleme ile ilk adımı atarak Eğitim Fakülteleri Sınıf Öğretmenliği Lisans Programına “Erken Çocukluk Eğitimi” dersini eklemiştir. Kitap, sınıf öğretmenlerine olduğu kadar, okul öncesi öğretmenleri ve ailelere de yarar sağlayacak bir şekilde hazırlanmıştır. Kitapta farklı üniversitelerde görevli olan öğretim elemanları tarafından YÖK Kur tanımına uygun olarak yazılmış on bölüm bulunmaktadır. Her bir bölüm yazarlar tarafından güncel değişiklik ve uygulamalar da eklenerek titizlikle yazılmıştır. Bu çerçeve kitapta; okul öncesinin dünyada ve Türkiye'deki tarihsel gelişimi, tanımı, kapsamı, önemi ve temel ilkeleri, okul öncesinin bugünkü durumu, temel görüşler, çocukların gereksinimleri ve özellikleri, öğretmen yeterlilikleri, eğitim kurumları ve çeşitleri, eğitsel ortam özellikleri ile ailenin rolü ve önemi açıklanmaya çalışılmıştır.
Kitabın ikinci baskısında değerli meslektaşlarımız ve öğrencilerimizden gelen geribildirimler doğrultusunda bazı eklemeler ve değişikliklere yer verdik. Umarız bu haliyle kitap daha yararlanabilir olmuştur. Kitabın bu baskısıyla ilgili değerlendirmeleriniz, bundan sonraki baskılar için bizlere ışık tutacaktır.Stok Kodu:9786053642510Boyut:16x24 cmSayfa Sayısı:382Basım Yeri:AnkaraBaskı:3Kapak Türü:Karton KapakDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim289,00289,002144,50289,00396,33289,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim289,00289,002144,50289,00396,33289,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim289,00289,002144,50289,00396,33289,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim289,00289,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.