İnanç İlkeleri Matla’u’l-i’tikâdGünümüz Türkçesiyle Bütün Eserleri

Fuzûlî lakabıyla anılan aciz kul der ki: Ben, varlıklara duygu ve akıl gözüyle baktım. Her cinsin,
her cinsin nev‘inin, her nev‘in sınıfının, her sınıfın ferdinin ve her ferdin uzvunun, maksatlı veya
maksatsız, muhakkak bir işle meşgul olduğunu gördüm. İhtiyarlamaktan ve tembelleşmekten
uzaklaştım ve gaflet içinde vakit kaybetmekten sakındım; işler içinden bir iş seçtim. Bunun üzerine
kelam ilmini tanzim etme yoluna girdim ve bu yolda kâinattaki intizamın hikmetini anladım.
Tanzim ettiğim (bu kitap) beni en sonunda, varlıklardaki düzenin bir düzenleyicisi, duyularla
algılanan ve akılla bilinen nakışların bir işleyicisi olduğu neticesine götürdü. Dolayısıyla Allah’ın
sonsuz yardımına güvenerek O’nu bilmenin yolunu talep ettim. Dileğim, doğru yoldan gitmektir.
VakıfBank Kültür Yayınları, Türk edebiyatının en büyük söz ustası Fuzûlî’nin eserlerini, yedi
ciltlik bir külliyat hâlinde bugünün diline kazandırıyor. Külliyatın ikinci cildi olan İnanç İlkeleri -
Matla‘u’l-i‘tikād, Fuzûlî’nin yalnızca şiir sanatında değil, aynı zamanda hikmet ve tefekkür
sahasında da ne denli derin izler bıraktığını gözler önüne seren müstesna bir eser. Fuzûlî; kelâmın
üç ana konusu olan Allah, peygamberlik ve ahiret meselelerini ele aldığı bu eserinde, kâinatın
varoluşunu, insanlığın peygamberlere olan ihtiyacını ve ahiret inancının toplumsal düzen açısından
önemini, sade ama etkili bir üslupla okura sunuyor. Şairin kelam ilmine vukufiyetinin bir nişanesi
olan bu kitap, insanı sadece okumaya değil düşünmeye, sorgulamaya ve aynı zamanda derin ve
kadim bir suale cevap aramaya davet ediyor: “Nereden geldik, nereye gidiyoruz?”
Yazar Hakkında:
Fuzûlî
Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biri olan Fuzûlî’nin asıl adı Mehmed, babasının adı
Süleyman’dır. Ne zaman ve nerede doğduğu kesin olarak bilinmese de Irak coğrafyasında doğup
yaşadığı kesindir. 15. yüzyıl sonlarına doğru doğduğu düşünülmektedir. Nasıl bir eğitim aldığı
bilinmiyorsa da Arapça ve Farsçayı bu dillerde eser verecek ve şiir söyleyebilecek kadar iyi bildiği
açıktır. Kanûnî Sultan Süleyman 1534’te Bağdat’ı fethedince, “Geldi burc-ı evliyâya pâdişâh-ı
nâmdâr” tarih mısraını da ihtiva eden meşhur kasidesiyle beraber padişaha yaklaşmak ve böylece
çok arzu ettiği İstanbul’a gitmek istedi ancak bu emeline nail olamadı. Kendisine evkaftan maaş
bağlanacağına dair söz verilip çok az bir meblağ layık görülmesi, Şikâyetnâme’sini kaleme
almasına yol açtı. 1556 yılındaki büyük veba salgını sırasında -muhtemelen Kerbela’da- vefat etti.
Türkçe eserlerinden Dîvân ve Leylâ vü Mecnûn mesnevisi en önemli iki eseridir. Diğer manzum
Türkçe eserleri 440 beyit tutarındaki Beng ü Bâde ve Tercüme-i Hadîs-i Erbaîn’dir. Ona aidiyeti
kesin olmayan 200 beyitlik Sohbetü’l-esmâr da eserleri arasında anılır. Kerbela vakasının
edebiyatımızda en güzel anlatımı olan Hadîkatü’s-suadâ ise mensur tek eseridir. Farsça manzum
eserleri Dîvân, Heft Câm, Enîsü’l-kalb; mensur eserleri Risâle-i Mu‘ammeyât, Rind ü Zâhid ve
Sıhhat ü Maraz’dır. Matla‘u’l-i‘tikād aldı mensur eserini Arapça yazan Fuzûlî’nin 470 beyit
tutarındaki Hz. Ali övgülerinden oluşan Arapça şiirleri Arapça Dîvân olarak da kabul edilir.
- Açıklama
Fuzûlî lakabıyla anılan aciz kul der ki: Ben, varlıklara duygu ve akıl gözüyle baktım. Her cinsin,
her cinsin nev‘inin, her nev‘in sınıfının, her sınıfın ferdinin ve her ferdin uzvunun, maksatlı veya
maksatsız, muhakkak bir işle meşgul olduğunu gördüm. İhtiyarlamaktan ve tembelleşmekten
uzaklaştım ve gaflet içinde vakit kaybetmekten sakındım; işler içinden bir iş seçtim. Bunun üzerine
kelam ilmini tanzim etme yoluna girdim ve bu yolda kâinattaki intizamın hikmetini anladım.
Tanzim ettiğim (bu kitap) beni en sonunda, varlıklardaki düzenin bir düzenleyicisi, duyularla
algılanan ve akılla bilinen nakışların bir işleyicisi olduğu neticesine götürdü. Dolayısıyla Allah’ın
sonsuz yardımına güvenerek O’nu bilmenin yolunu talep ettim. Dileğim, doğru yoldan gitmektir.
VakıfBank Kültür Yayınları, Türk edebiyatının en büyük söz ustası Fuzûlî’nin eserlerini, yedi
ciltlik bir külliyat hâlinde bugünün diline kazandırıyor. Külliyatın ikinci cildi olan İnanç İlkeleri -Matla‘u’l-i‘tikād, Fuzûlî’nin yalnızca şiir sanatında değil, aynı zamanda hikmet ve tefekkür
sahasında da ne denli derin izler bıraktığını gözler önüne seren müstesna bir eser. Fuzûlî; kelâmın
üç ana konusu olan Allah, peygamberlik ve ahiret meselelerini ele aldığı bu eserinde, kâinatın
varoluşunu, insanlığın peygamberlere olan ihtiyacını ve ahiret inancının toplumsal düzen açısından
önemini, sade ama etkili bir üslupla okura sunuyor. Şairin kelam ilmine vukufiyetinin bir nişanesi
olan bu kitap, insanı sadece okumaya değil düşünmeye, sorgulamaya ve aynı zamanda derin ve
kadim bir suale cevap aramaya davet ediyor: “Nereden geldik, nereye gidiyoruz?”
Yazar Hakkında:
Fuzûlî
Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biri olan Fuzûlî’nin asıl adı Mehmed, babasının adı
Süleyman’dır. Ne zaman ve nerede doğduğu kesin olarak bilinmese de Irak coğrafyasında doğup
yaşadığı kesindir. 15. yüzyıl sonlarına doğru doğduğu düşünülmektedir. Nasıl bir eğitim aldığı
bilinmiyorsa da Arapça ve Farsçayı bu dillerde eser verecek ve şiir söyleyebilecek kadar iyi bildiği
açıktır. Kanûnî Sultan Süleyman 1534’te Bağdat’ı fethedince, “Geldi burc-ı evliyâya pâdişâh-ı
nâmdâr” tarih mısraını da ihtiva eden meşhur kasidesiyle beraber padişaha yaklaşmak ve böylece
çok arzu ettiği İstanbul’a gitmek istedi ancak bu emeline nail olamadı. Kendisine evkaftan maaş
bağlanacağına dair söz verilip çok az bir meblağ layık görülmesi, Şikâyetnâme’sini kaleme
almasına yol açtı. 1556 yılındaki büyük veba salgını sırasında -muhtemelen Kerbela’da- vefat etti.
Türkçe eserlerinden Dîvân ve Leylâ vü Mecnûn mesnevisi en önemli iki eseridir. Diğer manzum
Türkçe eserleri 440 beyit tutarındaki Beng ü Bâde ve Tercüme-i Hadîs-i Erbaîn’dir. Ona aidiyeti
kesin olmayan 200 beyitlik Sohbetü’l-esmâr da eserleri arasında anılır. Kerbela vakasının
edebiyatımızda en güzel anlatımı olan Hadîkatü’s-suadâ ise mensur tek eseridir. Farsça manzum
eserleri Dîvân, Heft Câm, Enîsü’l-kalb; mensur eserleri Risâle-i Mu‘ammeyât, Rind ü Zâhid ve
Sıhhat ü Maraz’dır. Matla‘u’l-i‘tikād aldı mensur eserini Arapça yazan Fuzûlî’nin 470 beyit
tutarındaki Hz. Ali övgülerinden oluşan Arapça şiirleri Arapça Dîvân olarak da kabul edilir.Stok Kodu:9786256647701Boyut:12x20Sayfa Sayısı:104Basım Yeri:İstanbul
- Taksit Seçenekleri
- Yorumlar