Campbell Biyoloji

Biyoloji bilimi, teknolojideki ilerlemelerin ve moleküler genetiğin öneminin anlaşılmasıyla 20. Yüzyılın sonlarında büyük bir ivme kazanmıştır. 21. Yüzyılın henüz başında, 2000 yılında insan ve diğer bazı organizmaların genomlarının sekanslanmasından sonra ise, bu gelişme baş döndürücü bir hal almıştır. Artık, günümüzde, bir taraftan yaklaşık 20.000 yıl önce ortadan kalkmış olan Neanderthal'lerin klonlanması tartışılırken, diğer taraftan Nature, Science ve PNAS gibi günümüzün en saygın bilimsel dergilerinin hemen her sayısında, daha önce bilinmeyen yeni RNA molekülleri, hormon reseptörleri ve sinyal yollarının varlığı rapor edilmekte, kök hücreler, yeni biyoteknolojik uygulamalar, HIV, kanser ve nörodejeneratif hastalıkların moleküler mekanizmalarına ilişkin yeni bulgular yayınlanmaktadır.

Bütün bunlar başta küresel iklim değişikliği, beslenme ve enerji gibi küresel sorunlar ve insan sağlığı ile sorunların çözümünde biyolojinin önemini artırırken, Genel Biyoloji dersinin kapsamanı da kaçınılmaz olarak genişletmektedir. Bu genişleme, yani klasik biyolojik kavram ve konuların yeni bulgularla harmanlanarak sunulması, öğrencilerin bütün bu devasa bilgi yükü altında ezilmeden, biyoloji severek öğrenebilmeleri sorunun da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, yukarıda bir kısmına değinilen yeni bulguların klasik bilgilerle bütünleştirilerek, öğrencilere aşırı bir yük getirmeden sunulması büyük bir önem taşımaktadır. Uluslararası biyoloji camiasında, haklı olarak merhum başyazarının adıyla anılan Campbell - Biyoloji isimli bu kitabın dokuzuncu baskısı bu sorun çözümlenmiştir. Kitap, hem mevcut bilginin anlaşılması ve hem de başlıca biyolojik kavramlar bağlamında, yeni gelişmelerin anlaşılabilmesi için kuvvetli bir temel bilgi kaynağı oluşturmaktadır. Başta öğrenciler olmak üzere kitabın okuyucuları, devasa büyüklükte bilgi yükü altında boğulmaksızın, biyolojiyi sentez yaparak ve mekanistik bağlantılar kurarak öğrenebilmektedirler.

Kitabın her bölümünde, özenle seçilmiş anahtar kavramlar, öğrencilerin ayrıntılarda boğulmadan konunun özünü anlamalarına yardımcı olmaktadır. Her alt kavram anlatıldıktan sonra konun sonunda öğrencilerin ilgili kavramları anlayıp anlamadıkları, sorular sorularak kontrol edilmektedir. Bu sorular, bir yandan öğrencilerin güvenlerini artırırken, diğer yandan kendilerini sınamalarını, sentez yapma ve bağlantı kurma yeteneklerini geliştirmektedir. Bölümün sonunda konuya ilişkin anahtar özellikteki kavramlar özet halinde verilerek, öğrencilerin öğrendiklerini pekiştirmelerini sağlamaktadır.

Yine kitabın bu dokuzuncu baskısında, anahtar kavramlar ve konuların yanında, öğrencilerin konular arasında bağlantılar kurarak büyük resmi görmelerini sağlayan, diğer yeni özellikler bulunmaktadır. Örneğin, öğrencilerin bölümler arasında bağlantı kurmalarını sağlamak için sorular hazırlanmıştır. Bu ise, öğrencilerin biyolojiye bir bütün olarak bakmalarını ve dolayısıyla ezberden kaçınarak biyolojinin ilkelerini daha derinden öğrenmelerini sağlamaktadır.