Bu Mülkün Sultanları
Bu kitapta Osmanlılığı temsil eden 36 –şayet Fetret beyleri Emir Süleyman ve Musa Çelebi de sayılırsa 38– padişahın yaşamöyküsü, ilgiyle okunacak tarzda ve arada kaynak yapıtlardan kısa alıntılara da yer verilerek anlatılmıştır. Yetki ve protokol bakımından Türk, Sasani, Abbasi, Bizans imparatorluklarının, çağa ve bölgeye uyarlanmış özgün bir sentezi olan padişahlık; temelde “padişah olmazsa düzen de olmaz” ilkesine dayanıyordu. Padişah-halifenin “Buyurdum ki” sözcüğünü içeren ferman ve iradelerinin gereğini yapmamak hem suç hem günahtı. Padişahlar, 1300’lerden 1453’e değin daha yalın ve beşeri kimliklerle büyükçe bir Türk beyliğini temsil eden “gazi” beyler ve hanlar iken, 1453’ten 1839’a uzanan yaklaşık dört yüzyıl boyunca mutlak monarşinin imparatorlar için öngördüğü bütün yetkileri üstlendiler. Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi sayılmaları da bu dönemdedir. Otokratik çağdaşlaşma ve meşruti monarşi evresi sayılan 1839-1922 döneminin başında, Abdülmecid ve kardeşi Abdülaziz ile büyük oğlu V. Murad Tanzimatı; yine Abdülmecid’in oğulları olan son üç padişahtan II. Abdülhamid ilan ettiği Meşrutiyet Kanun-i Esasi’sini askıya alarak “istibdat” (kişisel, keyfi, sindirici yönetim) denilen bir saltanat rejimini; V. Mehmed Reşad ikinci kez ilan edilen Meşrutiyet’in neredeyse yetkisiz simgesel padişahlığını, VI. Mehmed Vahideddin ise ağabeyi II. Abdülhamid’in istibdadına özense de çözülüşün ve çöküşün sorumluluğu omuzlarına yüklenen “son padişah” bahtsızlığını temsil etmişlerdir.
- Açıklama
Bu kitapta Osmanlılığı temsil eden 36 –şayet Fetret beyleri Emir Süleyman ve Musa Çelebi de sayılırsa 38– padişahın yaşamöyküsü, ilgiyle okunacak tarzda ve arada kaynak yapıtlardan kısa alıntılara da yer verilerek anlatılmıştır. Yetki ve protokol bakımından Türk, Sasani, Abbasi, Bizans imparatorluklarının, çağa ve bölgeye uyarlanmış özgün bir sentezi olan padişahlık; temelde “padişah olmazsa düzen de olmaz” ilkesine dayanıyordu. Padişah-halifenin “Buyurdum ki” sözcüğünü içeren ferman ve iradelerinin gereğini yapmamak hem suç hem günahtı. Padişahlar, 1300’lerden 1453’e değin daha yalın ve beşeri kimliklerle büyükçe bir Türk beyliğini temsil eden “gazi” beyler ve hanlar iken, 1453’ten 1839’a uzanan yaklaşık dört yüzyıl boyunca mutlak monarşinin imparatorlar için öngördüğü bütün yetkileri üstlendiler. Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi sayılmaları da bu dönemdedir. Otokratik çağdaşlaşma ve meşruti monarşi evresi sayılan 1839-1922 döneminin başında, Abdülmecid ve kardeşi Abdülaziz ile büyük oğlu V. Murad Tanzimatı; yine Abdülmecid’in oğulları olan son üç padişahtan II. Abdülhamid ilan ettiği Meşrutiyet Kanun-i Esasi’sini askıya alarak “istibdat” (kişisel, keyfi, sindirici yönetim) denilen bir saltanat rejimini; V. Mehmed Reşad ikinci kez ilan edilen Meşrutiyet’in neredeyse yetkisiz simgesel padişahlığını, VI. Mehmed Vahideddin ise ağabeyi II. Abdülhamid’in istibdadına özense de çözülüşün ve çöküşün sorumluluğu omuzlarına yüklenen “son padişah” bahtsızlığını temsil etmişlerdir.
Stok Kodu:9786254491955Boyut:12x20Sayfa Sayısı:550Basım Yeri:İstanbulKapak Türü:Karton KapakDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim144,00144,00272,00144,00348,00144,00Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim144,00144,00272,00144,00348,00144,00Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim144,00144,00272,00144,00348,00144,00Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim144,00144,002--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.