İdare Hukuku AçısındanAnayasa Mahkemesi İptal Kararlarının Zaman İçindeki Etkisi
Modern kamu hukuku düşüncesi kamu gücünü kullanan devlet erkine güvensizlik temeli üzerine kurulmuştur. Belki de bu nedenle, yasama organının seçime dayalı demokratik bir meşruiyetinin bulunması, onun iradesinin anayasaya uygunluğunun denetlenmesinin önünde bir engel olarak görülmemektedir. Kanunların anayasaya uygunluğunun denetimi hukuk devleti idealinin gerçekleştirilmesinin araçlarından birisi olarak yaygın bir şekilde kabul görmektedir.
Yürürlükteki bir kanunun anayasaya uygunluk denetimi sistemi içerisinde anayasaya aykırı bulunarak etkisiz hale getirilmesi, bu kanuna dayanılarak gerçekleştirilmiş olan uygulamaların varlığını sürdürüp sürdürmeyeceği noktasında birçok hukuksal güçlüğü beraberinde getirir. Diğer bir deyişle anayasaya aykırı bir kanunun bir yargı mercii tarafından hükümsüz kılınması kararının geçmişe etkili olup olmayacağı, anayasaya uygunluk denetimi sistemini benimsemiş hemen her hukuk sisteminde önemli bir sorundur.
Bu çalışmada amacımız karşılaştırmalı bir inceleme yapmak değildir. Bununla birlikte özellikle bazı Avrupa ülkeleri hakkında kısaca aktarılan, anayasa mahkemeleri kararlarının zaman içindeki etkisine dair gözlemler kesin çözümlerin yeterince belirgin noktaya gelemediğini gösterecektir. Türk hukukunda iptal kararının zaman içindeki etkisine dair sorunların Anayasa Mahkemesi dışında somut uyuşmazlıkların çözümü ile görevli yargı yerlerine bırakılmış olmasının özgün bir duruma örnek oluşturduğunu şimdiden belirtmek gerekir. (Birinci Bölüm)
Hemen her iptal kararının somut durumlara etkisinin, Anayasa’nın iptal kararlarının geçmişe yürümeyeceğine dair hükmüne rağmen, geçmişe etki olarak değerlendirilmesi son derece yaygın bir yaklaşımdır. Oysa iptal kararlarının büyük bir kısmının somut durumlara etkisi, derhal etki ve statü hukukunun gerekleri kapsamında, Anayasa’nın iptal kararlarının geçmişe yürümeyeceğine dair kuralıyla çelişmek şöyle dursun, onunla uyum içinde olacak şekilde sadece geleceğe etki olarak nitelendirilebilir. Elbette iptal kararının somut durumlara etki etmesi gerektiğini kabul ettiğimiz belli bazı durumlarda etkinin geçmişe etki olduğunu kabul etmek gerekir. Bu kapsamda iptal kararından sonra gerçekleşen taleplerin kararın geçmişe etki etmeyeceğine yönelik Anayasa kuralı sebebiyle reddedilmesi ihtimal dahilindedir. (İkinci Bölüm).
- Açıklama
Modern kamu hukuku düşüncesi kamu gücünü kullanan devlet erkine güvensizlik temeli üzerine kurulmuştur. Belki de bu nedenle, yasama organının seçime dayalı demokratik bir meşruiyetinin bulunması, onun iradesinin anayasaya uygunluğunun denetlenmesinin önünde bir engel olarak görülmemektedir. Kanunların anayasaya uygunluğunun denetimi hukuk devleti idealinin gerçekleştirilmesinin araçlarından birisi olarak yaygın bir şekilde kabul görmektedir.
Yürürlükteki bir kanunun anayasaya uygunluk denetimi sistemi içerisinde anayasaya aykırı bulunarak etkisiz hale getirilmesi, bu kanuna dayanılarak gerçekleştirilmiş olan uygulamaların varlığını sürdürüp sürdürmeyeceği noktasında birçok hukuksal güçlüğü beraberinde getirir. Diğer bir deyişle anayasaya aykırı bir kanunun bir yargı mercii tarafından hükümsüz kılınması kararının geçmişe etkili olup olmayacağı, anayasaya uygunluk denetimi sistemini benimsemiş hemen her hukuk sisteminde önemli bir sorundur.
Bu çalışmada amacımız karşılaştırmalı bir inceleme yapmak değildir. Bununla birlikte özellikle bazı Avrupa ülkeleri hakkında kısaca aktarılan, anayasa mahkemeleri kararlarının zaman içindeki etkisine dair gözlemler kesin çözümlerin yeterince belirgin noktaya gelemediğini gösterecektir. Türk hukukunda iptal kararının zaman içindeki etkisine dair sorunların Anayasa Mahkemesi dışında somut uyuşmazlıkların çözümü ile görevli yargı yerlerine bırakılmış olmasının özgün bir duruma örnek oluşturduğunu şimdiden belirtmek gerekir. (Birinci Bölüm)
Hemen her iptal kararının somut durumlara etkisinin, Anayasa’nın iptal kararlarının geçmişe yürümeyeceğine dair hükmüne rağmen, geçmişe etki olarak değerlendirilmesi son derece yaygın bir yaklaşımdır. Oysa iptal kararlarının büyük bir kısmının somut durumlara etkisi, derhal etki ve statü hukukunun gerekleri kapsamında, Anayasa’nın iptal kararlarının geçmişe yürümeyeceğine dair kuralıyla çelişmek şöyle dursun, onunla uyum içinde olacak şekilde sadece geleceğe etki olarak nitelendirilebilir. Elbette iptal kararının somut durumlara etki etmesi gerektiğini kabul ettiğimiz belli bazı durumlarda etkinin geçmişe etki olduğunu kabul etmek gerekir. Bu kapsamda iptal kararından sonra gerçekleşen taleplerin kararın geçmişe etki etmeyeceğine yönelik Anayasa kuralı sebebiyle reddedilmesi ihtimal dahilindedir. (İkinci Bölüm).
Stok Kodu:9786053009108Boyut:16x24Sayfa Sayısı:239Basım Yeri:AnkaraBasım Tarihi:2020 OcakKapak Türü:Karton KapakDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim249,20249,202124,60249,20383,07249,20Ziraat BankkartTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim249,20249,202124,60249,20383,07249,20Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim249,20249,202124,60249,20383,07249,20Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim249,20249,202--3--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.