Mitoloji Anadolu’dan

Batı Mitolojisi terimi, eski Yunan Mitolojisi ve ona sonradan

eklenen Roma Mitolojisini anlatmaktadır. Bugünkü Batı

Uygarlığı’nın temeli olarak kabul edilen İlkçağ Yunan Mitolojisi,

Avrupa, Amerika ve Avustralya kıtalarına yayılmış olan

kültürlerde benimsenmekte, yüceltilmektedir. Yunan uygarlığı

da elbette çok önemli bir ilkçağ ortak insanlık uygarlığıdır.

Fakat İlkçağ Yunan Uygarlığı’nı öncesiz ve özgün, ilk uygarlık

kabul etmeye kalkmak, İlkçağ Uygarlığını buradan başlatmak,

daha eski diğer uygarlıklara yapılabilecek en büyük haksızlıktır.

İlkçağda gelişen diğer insan uygarlıklarına baktığımızda,

Ortak İnsanlık Uygarlığı’nda; yazıyı bulan, astronomide ve

matematikte bugün dahi kullandığımız, birçok bilgileri yaratan

ve arşivleri oluşturan, örneğin Sümer ve Mısır gibi uygarlıkları

görmezden gelmek, artık bu çağda hiçbir şekilde kabul edilemez,

eksik ve yanlış bir bakış açısıdır.

Anadolu, Mezopotamya ve Mısır uygarlıkları bu gelişmeleri

Yunan Uygarlığı’ndan 20 - 25 yüzyıl önce gerçekleştirdiler.

ANADOLU’da ise; ilk kentleşme, kültür birikimi, Ana

Tanrıça inancı ve yontuları yapılması, ilk yerleşim, barınma

yerleri yapılması (megaron evler), tarımda buğday ve arpa gibi

tahıl ürünlerinin yetiştirilmeye başlanılması, Anadolu’da ilk

defa çömlekçi çarkının icadı ve kullanılması vb gelişmeler, diğer

önemli ilkçağ uygarlıklarından, örneğin Sümer uygarlığından

4000 yıl daha öncesine gidiyordu. M.Ö. 7000 yıllarına uzanan bu

Anadolu uygarlıkları; HACILAR, ÇATALHÖYÜK, ÇAYÖNÜ

kazılarında ortaya çıkmış ve o güne kadar var olan ilkçağ ile ilgili

tarih bilgilerini alt üst etmiştir. İlk uygarlık ışığının Anadolu’dan

parladığı çok geç fark edilmiştir.

Anadolu’da ANA TANRIÇALAR KÜLTÜRÜ ve kadınların

üstün bir statüde yaşadığı ANAERKİL TOPLUM yapısı

onbinlerce yıl sürmüştür.

Güneydoğu Anadolu GÖBEKLİ TEPE arkeolojik kazılarında

ise, ANADOLU İLKÇAĞ KÜLTÜRLERİ’nin M.Ö. 10500 yılları

öncesine kadar uzandığı görülmüştür.

Olimpos tanrılarının hiçbirinin adının Yunanca olmadığını

da zaten ilk kez tarihçi HERODOT yazmıştır. Olimpos tanrı

adlarının Yunanca bir anlamları da yoktur. Buna karşı Olimpos’lu

Tanrıların, Anadolu’nun en eski halkının dili olan, Anadolu Luvi

Dili’nde; özelliklerine, yaptıkları işlere ve mitolojideki rollerine

uygun anlamları vardır.

Yunan uygarlığının özünü oluşturan Olimpos Tanrıça ve

erkek Tanrıları’nı incelediğimizde; kökenlerinin Anadolu`ya

dayandığını görüyoruz. Olimpos Tanrıça ve Tanrıları,

özelliklerini Anadolu’da gelişmiş olan Luvi - Hatti – Hitit

Uygarlıklarına ait Ana Tanrıçalar’dan ve daha geç ortaya

çıkan Anadolu ErkekTanrıları’ndan almışlardır. Adlarının da;

Hititlerin dört yazı dilinden biri olan ve 1946’da keşfedilen

ANADOLU LUVİ DİLİ sayesinde anlamları çözülmüştür.

Aslında onların Anadolu Anatanrıça ve Tanrıları’nın devamı

oldukları gözler önüne serilmiştir. Ayrıca Anadolu, Ege adaları,

tüm Akdeniz kıyılarında; kent, ırmak ve dağ adlarının da

çoğunlukla Luvi dilinden geldiği anlaşılmıştır.

İlk Çağda, Sümerler’de Çivi Yazısı, Mısır’da Hiyeroğlif

Yazısı olduğu bizlere okullarda öğretilirken; Anadolu’nun ise,

Luvi dilinde yazılan, kendi Hitit Hiyeroğlif Yazısı’nın da var

olduğundan hiç bahsedilmemiştir.

Olimpos Baş Tanrısı Zeus ve 12 Olimpos Tanrısı’nın adlarının
Yunanca olmadığını tekrarlıyalım. Adlarını Anadolu’nun

en eski dillerinden (Luvi) almışlar ve mitolojideki işlerine

uygun adları olduğu da gösterilmiştir. LUVİ dili Anadolu’da

bilinen en eski dildir.

Olimpos sözcüğü dahi Yunanca olmayıp Anadolu Luvi dilinin
Girit’te konuşulan, Luvi dili ardılı Giritçe’dendir. Bu dilde

Olimpos, dağ demektir. Yunanistan‘da Teselya bölgesinde 1

Olimpos dağı olduğu halde; Girit’te 1, Anadolu’da ise sayıları

20’ye yakın Olimpos Dağı vardır.

Olimpos’lu Tanrıça ve Tanrıların özellikleri tek tek

incelendiğinde; Anadolu bağlantıları ve adlarının etimolojik

olarak araştırıldığında ne kadar Anadolu’lu oldukları, böylece

Batı Mitolojisi’nin ne kadar Anadolu’dan olduğu görülecektir.

---------------